Kürt hareketi uzmanı Barkey:

Türkiye hükümetinin asıl hedefi HDP, PKK değil

Elmas Topcu

Türkiye’nin geçen cuma günü IŞİD mevzilerine ve Kuzey Irak’a yönelik hava saldırılarına başlaması, ancak saldırıların IŞİD’e nazaran Kuzey Irak’taki PKK kampları ile sivillerin de yaşadığı köylere yönelik olması Almanya’da da gündemin ana konularından biri.

Yorumlar, Erdoğan’ın ve Ankara’nın tehlikeli bir oyun oynadığı ve iç politik hedefler güttüğü, erken seçim ile tek başına iktidar olmayı amaçladığı yönünde. Bu bağlamda, dünkü NATO toplantısında, Ankara’nın bu politikasına yönelik bir eleştiri yapılmamış olması da Almanya gazetelerindeki analiz ve yorum sütunlarında öne çıkıyor.

Zeit gazetesinden Lenz Jacobsen de, Türkiye’de son günlerde yaşananları ve Kürt meselesini irdeleyen kapsamlı bir analiz kaleme aldı. Jacobsen, makalesinde, merkezi ABD’de bulunan Wilson Center Araştırma Enstitüsü’nün Ortadoğu Programı Direktörü, Türkiye ve Kürt Hareketi uzmanı Dr.Henri J.Barkey’in görüşlerine de yer verdi.

Asıl hedef PKK değil

Yıllardır Türkiye’yi ve  Ortadoğu’daki Kürt hareketini yakından takip eden Dr. Barkey, “Ankara’nın saldırılarında asıl hedef PKK değil” görüşünü savunurken, bu kez PKK’nın AKP’nin ikincil hedefi olduğunu öne sürdü. Ankara’nın izlediği çizginin tamamen iç siyasi hedeflerle açıklanacağını söyleyen Barkey, yaşananları “Erdoğan, alaycı bir oyun oynuyor. Seçimlerden bu yana, AKP’yi tek başına iktidar yapmak için her yolu denedi” sözleriyle yorumluyor.

Ceylanpınar’da öldürülen polisler konusunda Demirtaş’ın tepkisini de eleştiren ABD’li uzman,“Demirtaş hatalı reaksiyon gösterdi”derken, Demirtaş’ın PKK’ya değinmemesiyle ilgili, “Sadece bu bile, Kürtlerde de Türklere yönelik önyargı ve husumetin ne kadar derinlere kadar nüfuz ettiğinin göstergesi” değerlendirmesini yapıyor.

Saldırılar şaşırtıcı değil

“Türkiye’nin yoğun hava saldırılarına PKK nasıl tepki vermeliydi? Gerilimin tırmanmasını engellemek için daha ölçülü, ılımlı bir tepki daha mı doğru olurdu?” sorularına Barkey, “Öyle olmasını umut ederdim ancak Türkiye ile Kürtler arasındaki husumetin ne kadar köklü, derinlerde ve ne kadar şiddetli olduğunu unutmamak gerek. Sözünü ettiğimiz coğrafya Ortadoğu, Norveç’ten bahsetmiyoruz!” sözleriyle saldırıların şaşırtıcı olmadığına vurgu yapıyor.

HDP yok olursa taşkınlıklar meydana gelebilir

Türkiye’de var olan bu husumet ve çatışmanın yakın gelecekte şiddetin artmasından endişe ettiğini de belirten Barkey, “Burada PKK’dan daha da çok sorun ya da asıl tehlike diyelim, yıllardır ayrıştırıcı politikalarla keskinleşmiş, İstanbul, Adana, Mersin gibi büyük kentlerde yaşayan Kürt gençleri. Bu gençler, HDP’ye güvendi, ona umut bağladı. Türk devleti HDP’yi yok ederse, Türkiye’de taşkınlıklar meydana gelebilir. Bu taşkınlıklar, diğer taraftan da milliyetçi kesimleri güçlendirir. Bu milliyetçi kesim, Kürtlere taviz verilmesine başından beri karşıydı. Özetle Türkiye’de bölünme ve ayrışma yeniden artacaktır. Bu çok, çok kötü ve tehlikeli olacak.” değerlendirmesini yapıyor.

AKP’nin Öcalan’ı kendi tarafına çekebilmesi lazım

Çözüm süreci konusunda ise Barkey, ilginç bir tahminde bulunuyor: “AKP, hedeflediği gibi erken seçime gidilmesini sağlar ve de bir şekilde tek başına iktidar olursa, bombalarla ve sözcüklerle durdurduğu çözüm sürecini yeniden başlatabilir. Zira o zaman TBMM’de HDP gibi onu zorlayan, bir parti karşısında olmayacak. AKP, o vakit hızını ve biçimini kendisinin belirlediği bir çözüm süreci yürütebileceğini düşünüyor. Yalnız tabii onun için de Öcalan’ı kendi tarafına çekebilmesi lazım. O zaman da Öcalan HDP’ye neler yapıldığına bakar mı yoksa kendisini mi düşünür, o da bilinmez.”