Barack Obama yönetiminin dışişleri bakan yardımcısı Anthony Blinken:

'Rakka'yı IŞİD'den ancak YPG'yle temizlenebilir'

DuvaR gazetesinde yer alan haberde; ‘ABD’de Donald Trump yönetiminin Suriye ve IŞİD politikasının nasıl bir şekil alacağı merak edilirken, eski yönetimin üst düzey bir yetkilisinden ‘Kürtleri silahlandırma çağrısı’ geldi. Barack Obama yönetiminin dışişleri bakan yardımcısı Anthony Blinken, New York Times üzerinden Trump’a seslendi.

Blinken, Rakka’da IŞİD’i yenilgiye uğratmanın tek yolunun Kürtleri silahlandırmak olduğunu vurgulayarak, Trump’a Erdoğan’ı ikna etmek için beş maddelik bir yol haritası çizdi.’ denildi.

Haberin tamamı:

ABD liderliğindeki koalisyonun desteklediği Irak güçleri tarafından yaklaşık yarısı özgürleştirilen Musul’un yanı sıra Rakka’yı da yeniden ele geçirmek, IŞİD’in kendinden menkul halifeliğini fiilen ortadan kaldıracaktır. Bunun IŞİD açısından sonuçları yıkıcı olacaktır. Örgür, eğitim verebileceği, yabancı savaşçılarını koruyabileceği veya kaynakları sömürebileceği büyüklükte bir toprak parçasını artık kontrol edemeyecektir. En ilgi çeken tezinin temelini, gerçek bir devlet kurduğu iddiasını kaybedecektir.

 

İstanbul’u Vurması, IŞİD’in Zor Durumda Olduğunun Göstergesi

 

Boynundaki ilmek daraldıkça, IŞİD dünya çapında insanları ayrım gözetmeden hedef alan saldırıları planlayarak, bunlara ilham vererek veya üstelenerek yeni duruma ayak uydurmaya çalıştı. Orlando, Nice, Daka ve İstanbul’u hedef aldı. Örgüt üyelerine kendi ülkelerinde kalıp oralarda saldırı düzenlemeleri söyleniyor. Yabancı savaşçılar Irak ve Suriye’den tekrar geldikleri yerlere gönderiliyor. IŞİD dış operasyonlarını Rakka’dan yönetiyor, bu da Rakka’nın özgürleştirilmesinin aciliyetini ortaya koyuyor.

 

Rakka’yı Sadece YPG Ele Geçirebilir

 

Rakka’yı ele geçirme kapasitesine sahip olan tek savaşçılar, aynı zamanda bizim sahadaki en etkili ortağımıza mensup. Bu ortak, ağırlığını Kürt milis kuvveti Halk Koruma Birlikleri’nin (YPG) oluşturduğu, Kürtlerin ve Arapların bir arada yer aldığı Suriye Demokratik Güçleri. SDG’ni başarılı olmasının tek yolu, IŞİD’in şehirlerde keskin nişancılar, intihar bombacıları ve ev yapımı patlayıcılarla ortaya koyduğu çetin direnişi alt edecek biçimde silahlandırılması.

Pentegon Haklı

 

Obama yönetiminin son günlerinde, Pentagon tam da bunu yapmak için Başkan Trump’tan hemen izin almaya isteyeceğini ifade etmişti. ABD Savunma Bakanlığı haklı olarak, SDG’nin Rakka’yı tecrit etmede yakaladığı ivmeden faydalanmak istiyor. Pentagon aynı zamanda, Başkan Barack Obama’nın Suriye’ye gönderdiği birkaç yüz Özel Kuvvetler mensubunun da olabilecek en etkili ortaklarla çalışmasını sağlamaya kararlı.

 

Sorun Türkiye

 

Peki, sorun ne? Bir NATO müttefiki ve Suriye’de kilit önemde bir oyuncu olan Türkiye, Suriyeli Kürtlere, özellikle de YPG’ye verilecek Amerikan desteğine ateşli bir biçimde karşı çıkıyor. Türkiye’nin öfkesi, söz konusu milislerin ülkeyi on yıllardır uğraştıran terör örgütü PKK ile bağlantılarından kaynaklanıyor. Türkiye hükümetiyle PKK arasındaki ateşkesin son bulması, Kürt grubun arka arkaya saldırılar düzenlemesi ve hükümetin ‘tümden yok etme’ kampanyasıyla sonuçlandı. Ankara’ya göre, ABD’nin YPG’ye vereceği herhangi bir yardım PKK’nin eline geçecek ve Türkiyeli sivilleri öldürmek için kullanılacak.

Türkiye Tehdit Etti Obama Erdoğan’ı Aradı

 

Dışişleri Bakan Yardımcısı olarak, Suriye Demokratik Güçleri’ne Amerikan desteğini sürdürmek için geçici bir anlaşma sağlama amacıyla Türk mevkidaşlarımla saatler geçirdim. Suriye’nin kuzeydoğusundaki Menbic’in özgürleştirilmesinden Rakka’nın tecrit edilmesine uzanan her kavşakta öfkeyle itiraz ettiler. Uluslararası koalisyonun İncirlik Hava Üssü’ne erişimini engellemek ve terörle mücadelede işbirliğini yavaşlatmak da dahil, bir dizi karşı tepki göstermekle tehdit ettiler. Amerikan karşıtı söylemler Türk medyasında tavan yaptı. Durumun sadece ilişkileri sürdürmeye yetecek kadar düzeltilebilmesi için, Başkan Obama’nın her defasında Türkiye Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’la doğrudan temas kurması gerekti.

 

Erdoğan Nasıl İkna Edilir?

 

Eğer Başkan Trump Pentagon’un SDG’yi silahlandırma yönündeki tavsiyesini kabul ederse, Erdoğan’ın yanında kalmasını sağlamak ona düşecek. Bu, Trump’ın diplomatik yetenekleri açısından ilk zorlu sınavı olacak. Bu anlaşma ustalık gerektiriyor.

 

YPG’den Başka Alternatif Yok

 

Öncelikle Trump, IŞİD’i yenilgiye uğratmaktan daha acil bir önceliğinin olmadığını ve Rakka’nın beklemeyeceğini açıkça izah etmeli. Operasyonu Türkiye’nin daha uygun bulacağı alternatif bir özgürleştirici güç bulmaya yönelik hayali bir arayış için bekletmek, Rakka’ya yönelik herhangi bir hamleyi aylarca ertelemek anlamına gelir.

 

Silah Yardımının Sınırı Net Biçimde Çizilmeli

 

İkincisi, Suriye Demokratik Güçleri’ne sağlayacağımız herhangi bir yardım görevle sınırlı tutulmalı; Rakka’daki işi bitirmek için yeterli fakat PKK’ye ulaşma riski taşımayacak miktarda olmalı. Amerikan Özel Harekât güçleri, SDG’nin verilen kaynakları sadece planlanan amaç doğrultusunda kullanmasını temin etmeli.

 

SDG’nin Türkiye’ye karşı hiçbir silah kullanmamaya, özgürleştirilen Rakka’yı  yerel güçlere bırakmaya, Suriye’nin toprak bütünlüğüne saygı göstermeye ve kendisini PKK’den ayırmaya söz vermesi için ısrar etmeliyiz.

 

ABD Suriye Kürtlerin Bağımsızlığına Karşı

 

Üçüncüsü, SDG’yi Rakka’ya yoğunlaştırmak, onları Türkiye-Suriye sınırından ve kontrol ettikleri bölgeleri yekpare bir Kürt bölgesi veya devletine dönüştürme yönündeki herhangi bir çabadan uzak tutar. Türkiye askerlerinin Suriye’ye girmesinin nedeni, böyle bir devletin ortaya çıkışını engellemekti. Başkan Trump, böyle bir gelişmeye bizim de karşı olduğumuzu açıkça tekrarlamalı.

 

EL BAB’da Yardım Etmeliyiz

 

Dördüncüsü, Türkiye IŞİD kontrolündeki El Bab kasabasını Kürtlerden önce almak istiyor. Başkan Trump, Türkiye’nin El Bab’daki operasyonuna güçlü hava desteği vermeli ve Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyinde daha geniş çaplı bir tampon bölge oluşturmasına yardım etmek konusundaki kararlılığımızı yinelemeli.

 

Kandil’de Yardım Önermeli

 

Beşincisi, Trump ABD’nin PKK’ye karşı mücadelesinde Türkiye’ye verdiği desteği ikiye katlamalı; buna, örgütün Irak’ın Kandil Dağları’nda saklanan liderliğini bulmaya yardım da dahil edilmeli.

 

Göçmen Kararnamesini Gözden Geçirmeli

 

Son olarak, başkan göç konusunda geçen hafta çıkardığı kararnameyi gözden geçirmeli. IŞİD tam da şu an korku içinde. Bu kararname, bir yandan Amerika’nın kapılarını tam da sahada IŞİD’le savaşan kişilere kapatırken, diğer yandan da cihatçılara yeni üyeler için beklenmedik bir fırsat verme riskini taşıyor.