Bugun...



Şam’dan bildiren Türkiyeli gazeteci: Rusya Suriye’de kalıcı

Şam’dan bildiren Türkiyeli gazeteci: Rusya Suriye’de kalıcı Beş yıldır Şam’da yaşayan, şov yapmadan sadece işine odaklanan Türkiyeli kadın gazeteci Hediye Levent’le ilk kez Haziran ayında bir araya gelmiştim. Keskin bir gözlemci olan ve geniş bir haber ağı bulunan genç kadının Suriye hakkındaki tespitlerini köşeme taşımıştım. ► Köşemin başlığı da şöyleydi: “Suriye’den Türkiye’yi sarsacak hamle.”

facebook-paylas
Güncelleme: 04-10-2015 03:43:36 Tarih: 03-10-2015 03:05

Şam’dan bildiren Türkiyeli gazeteci: Rusya Suriye’de kalıcı

Şam’dan bildiren Türkiyeli gazeteci: Rusya Suriye’de kalıcı

Beş yıldır Şam’da yaşayan, şov yapmadan sadece işine odaklanan Türkiyeli kadın gazeteci Hediye Levent’le ilk kez Haziran ayında bir araya gelmiştim. Keskin bir gözlemci olan ve geniş bir haber ağı bulunan genç kadının 

Suriye’den Türkiye’yi sarsacak hamle

19 Haziran 2015

Hediye Levent bir istisna. Levent beş yıldır süren savaş koşullarına inat 2008 yılında geldiği Şam’da yaşamını sürdürüyor.

Bu cesaretli genç kadını kendisi haber olunca daha yakından tanıma fırsatım oldu. 2011 yılının ekim ayında muhabirliğini yürüttüğü Anadolu Ajansı tarafından işinden atıldığı zaman.

Sebebi çok tanıdık. Levent, Erdoğan iktidarının hoşuna gitmeyen haberler, yani doğruları yazdığı için işinden uzaklaştırılmıştı. Daha ilk günden itibaren direnişçilerin arasında cihatçıların olduğunu yazdığı için. “Aleviler tabuta, Hıristiyanlar Beyrut’a” tarzında sloganlar atıldığını aktardığı için. Bardağı taşıran son damla ise Türkiye- Suudi Arabistan- Katar destekli “Fetih Ordusu’nun” yakın zamanda ele geçirdiğiİdlib’in Cisr eş-Şuğur kasabasıyla ilgili bir haberdi. Levent, Haziran 2011’de yayınlanan haberinde onlarca Suriyeli askerin muhalifler tarafından katledildiğini yazmıştı. Oysa istenen, askerleri muhalifler değil tam tersi rejimin öldürdüğü yönünde bir haberdi.

Üstelik Levent muhaliflerin kullandığı silahlar arasında Türkiye menşeli olanları belgelemişti. Gazetecilik yapmıştı. Adı “Esedçi”ye çıktı, işitmediği hakaret, uğramadığı iftira kalmadı.

Dün Hediye’yle ilk kez biraraya geldik. Fotoğraflarında erkeksi bir savaş muhabiri aurası var. Ama karşımda 34 dört yaşında kalem kaşlı badem gözlü, güzel bir kadın buldum. Levent AA’dan uzaklaştırıldığından beri başta BBC dâhil çeşitli ajanslar adına Şam’da serbest gazetecilik yapıyor. Suriye’ye ilk gittiğinde “Cebimde sadece bir telefon numarası vardı, tek kelime Arapça bilmiyordum,” diyor. Şimdi ise şakır şakır Arapça konuşuyor. Suriye kitabı bitmek üzere.

Levent’in Suriye’deki ayaklanmanın arka planı hakkındaki tespitleri önemli. Suriye’deki olup bitenler basit bir mezhep savaşı şeklinde sunulmak isteniyor. Oysa çok kompleks dinamikler sözkonusu.

Şam etrafında izlediği ilk gösterilerde “farklı profillerin” yer aldığını vurgulayan Levent aralarında “gerçekten demokrasi isteyenlerin” olduğunun altını çiziyor. Hapse giren yazarlar, mahkûm yakınları… Ancak kırsal ve orta alt gelir grupları, ekonomik pastadan en küçük payı alanlar en belirgin profillerden biri. Kuraklığın zorladığı iç göçler, Körfez ülkelerine işçi olarak gidip radikalize olarak dönenler, Esad’ın ABD’nin Irak işgali sırasında Irak’ta El Kaide’ye katılmak üzere giden Suriyelilere göz yumması (hattâ bence teşvik etmesi) ve bunların tekrar Suriye’ye dönmeleri, gizlice ülkeye silah sokmaları. Bunların tümünün mutlak payı var. Yaygın rüşvet ve yolsuzluk ağı, Muhaberatın bunaltan zülüm ve baskıları ve krizde kötü yönetim eklenince Suriye’nin Arap Bahar’ına direnmesi imkânsız hâle gelmiş.

Ne var ki Türkiye ve Körfez ülkelerinin tüm çabaları, ve Esad’ın barbarlık düzeyine varan vahşetine rağmen, Sünniler, Hıristiyanlar dâhil, Suriye halkının kayda değer bir kısmı hâlen Esad rejimini olmasa dahi Suriye devletini destekliyor. Levent’in ifadesiyle: “Ordu hâlen devlete bağlı, ayaklanmadı, tüm bakanlıklar devlete bağlı, bölünmedi. Halk istikrar istiyor. Esad sevildiği için değil hâlen devlet başkanı olarak görüldüğü için destekleniyor. İnsanlar gerçek mezhep savaşından, ülkenin bölünmesinden korkuyor, Türkiye’ye karşı değiller, Erdoğan rejimine karşılar.

Levent’e göre önümüzdeki günlerde Şam’ın savunması açısından hayati öneme sahip Şam- Halep yolunun güvence altına alınması için Suriye ordusu yeni bir taarruza hazırlanıyor. İdlip’i Fetih ordusundan geri almak ve Türkiye sınırında cihatçılar dâhil kök salmış muhalifleri “temizlemek” için harekete geçti. İdlip’te yığınak yapmaya başladı. Operasyonun içinde İran ve Hizbullah da yer alacak.

Bu, Türkiye için çok kritik sonuçlar doğurabilir. Sıkışan muhalifler Türkiye’ye kaçabilirler. Türkiye kapılarını açmazsa Türkiye’ye karşı eylemler başlatabilirler. Türkiye’nin acilen Suriye politikasını gözden geçirmesi gerekiyor. Sahadan Hediye Levent bu şekilde bildiriyor.

amberin.zaman@gmail.com

 

Suriye hakkındaki tespitlerini köşeme taşımıştım. 

 

Köşemin başlığı da şöyleydi: “Suriye’den Türkiye’yi sarsacak hamle.”

Levent Suriye’de nelerin olacağını öngörmüştü ve şu sözlerle özetlemişti: “Şam’ın savunması açısından hayati öneme sahip Şam-Halep yolunun güvence altına alınması için Suriye ordusu yeni bir taarruza hazırlanıyor. İdlip’i Fetih Ordusu’ndan geri almak ve Türkiye sınırında cihatçılar dâhil kök salmış muhalifleri ‘temizlemek’ için harekete geçti. İdlip’te yığınak yapmaya başladı. Operasyonun içinde İran ve Hizbullah da yer alacak.”

Dün Şam’da ulaştığım Levent’e konuşmamızı hatırlattığımda,“Bu hamlenin  İran ve Hizbullah öncülüğünde olabileceğini söylemiştim, ama Rusya çok sert şekilde girdi, bu da bize sürpriz oldu” dedi.

İdlip’i Türkiye ve Körfez ülkelerinin desteklediği‘Fetih’ ordusundan geri almak üzere yakında İran değil ama Hizbullah güçlerinin de yer alacağı bir operasyon düzenleneceğini tahmin eden Levent bir dizi yeni tespit ve öngörüde bulundu. Bunları bir kenara not edelim çünkü dediğimiz gibi Levent sahadan, birinci elden bildiriyor.

İşte Levent’in dikkat çektiği bazı noktalar:

1.  Olup bitenin, Rusya’nın Suriye’deki hamlesinin, hala sadece Esad çerçevesinde tartışılıyor olması büyük resmi ıskalamamıza neden oluyor. Eski Sovyet coğrafyasından gelen cihatçılar sorunu var. Türkiye’de insanlar cihatçılara ayak takımı muamelesi yapıyor ancak bunlar çok nitelikli savaşçılar. Birçoğu Çeçen ancak Özbekler, Gürcüler gibi diğer milletlerden de var. Bunlar ara vermeden yıllardır Afganistan’da, Çeçenistan’da, Irak’ta savaşıyor. Başlı başına birer tugay görevi görebiliyor. Kimisi El Nusra’da kimisi Ahrar el Şam’da, kimisi de IŞİD saflarında. Bağımsız gruplar da var. Çok tehlikeliler. Rusya bunları kendisine tehdit sayıyor. Riskin önünü almak istiyor.

2. Rusya’nın sert girişinin bir diğer sebebi Avrupa Birliği ve ABD açısından Suriye’de denizin bitmiş olması. Beş yıldır ortaya koydukları model, strateji ve planlardan sıfır netice aldılar. ABD öncülüğündeki IŞİD’le Küresel Mücadele Koalisyonu‘nun havadan vurma stratejisi de o kadar etkili değil. Sadece Kobane’de ve Tel Abyad’ın geri alınmasında belirleyici oldu. Rusya Batı’nın siyasi ve askeri girişimlerinin sıfırlandığı dönemde“Siz kenara çekilin, bir de ben deneyeceğim”dedi.

3.  Bunların ötesinde Rusya’nın çantasındaki plan,‘Sadece cihatçıları vurup çıkalım, Şam’ı rahatlatalım’ yaklaşımından ibaret değil. Rusya, Suriye’ye çıkmamak üzere geldi. Tarsus’da gemileri vardı ama donanması yoktu. Artık donanması olabilir. Lazkiye’de havaalanını genişletiyor. Sadece Suriye’de değil Ortadoğu ve Akdeniz’deki etki alanını genişletmek üzere geldi. Tartus ve Lazkiye’deki varlığını artırdığı nispette bunları koruma iradesini de sergileyecektir.

4. Suriye Rusya için ikinci Afganistan olacak yorumları çok da gerçekçi değil. Rusya kara gücüyle girmeyecek. Suriye’de bir Rusya ekolü zaten vardı. Suriye ordusu Rus eğitiminden geçti. Suriye’deki coğrafi şartlar farklı. Afganistan’da vekalet savaşı yürüten ABD’nin aldığı çok acı bir ders var. Cihatçılar dönüp dolaşıp kendisini vurdu.

5. Suriye’deki savaş ne zaman ve hangi koşullarda sonlandırılır? Bu soruları yanıtlamak için henüz erken. Muhalefetle masaya oturulması gerektiği söyleniyor ama muhalefet kim? Muhalif diye adlandırılan grupların herhangi biri Suriye’nin geleceğine dair bir plan, bir vizyon, bir lider önerisi ortaya koyabildi mi?

Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) eğer üç yıldır Suriye ordusuyle yer yer uzlaşıyorsa, bir kısmı silah bırakıp devletteki görevine dönüyorsa, bu artık yerel silahlı muhalefetin iyice eridiğini gösteriyor. Geriye vekalet savaşının uzantıları, çoğunlukla yabancı cihatçılar kalıyor. ÖSO, yeterince halk desteği alamadığı için meydan kısmen onlara kaldı.

Suudi Arabistan, Katar ve Türkiye’nin desteklediği Ahrar el Şam’ın ne kadarı Suriyeli bilmiyorum ancak şimdilerde Ahrar el Şam’dan ılımlı muhalif üretme çabasının ABD ve diğer ülkeler nezdinde destek görmeyeceğini düşünüyorum. Ama şunu biliyoruz, Türkiye’nin de artık bir cihatçı sorunu var. İdlip başta olmak üzere Türkiye-Suriye sınırındaki çatışmaların şiddetlenmesi Türkiye’nin cihatçı sorunuyla yüzleşmesini tetikleyebilir.

6. Suriye’de yeniden siyasi yapılanma sürecine geçildiğinde müzakereler aşamasında en aklı başında, en içi dolu ve tarafların, ne istediğini bilerek masaya oturacağı grup Kürtler. Kürtlerin kurdukları bir model, Hristiyanları ve diğer azınlıkları içine alan laik bir yapıları var. Ne istediklerini, ne istemediklerini, taleplerini nereye kadar zorlayabileceklerini bilen tek grup Kürtler.

7. Bu kadar kan aktıktan, bunca zaman geçtikten sonra yaralar nasıl kapanır sorusuna gelince, paradoks gibi gelecek ama acıyı, savaşı doğrudan yaşayanlar daha rasyonel yaklaşıyor meseleye. Batı medyasına yansımıyor ama silahlı muhalif grupların yaptıkları katliamlar var. Her gün Şam dahil mevcut şartlarda hayatın nispeten devam ettiği yerlerde insanların yaşadığı evlere mahallelere roketler isabet ediyor. Siviller ölüyor. Ailesinin bir kısmı ÖSO tarafından öldürülen, bir kısmı Suriye ordusunun attığı varil bombaları yüzünden hayatını kaybeden tanıdıklarım var. Beş yıldan sonra artık tek arzuları, kanın durması.

 




Kaynak: Diken

Editör: yeniden ATILIM

Bu haber 961 defa okunmuştur.


Etiketler :

FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER Basından yazılar Haberleri

YAZARLAR
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
HABER ARŞİVİ
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR

Web sitemize nasıl ulaştınız?


nöbetçi eczaneler
HABER ARA
YUKARI YUKARI