DİSK, KESK, TMMOB ve TTB, bugün (29 Aralık) Kürt illerinde sokağa çıkma yasakları adı altında uygulanan abluka ve savaş ortamına karşı barışı ve yaşamı savunmak için “Üretimden gelen gücümüzü kullanarak hizmet üretmiyoruz” dedi ve greve çıktı. Meslek örgütlerinin çağrısıyla Saray’ın savaşına karşı barışı savunanlar da sokağa çıktı.

Ankara

Ankara’da grev çağrısı ilk olarak mahallelerde başladı. “Saray’ın savaşı kardeşliğimize karşı” diyenler sabah saatlerinden itibaren Mamak, Dikmen, Şahintepe, Ege Mahallesi, Batıkent, Seyran ve Keçiören’de okul önlerinde ve otobüs duraklarında greve çağrı yaptı.

Mahallelerin ardından emekçiler saat 11.30’da Sakarya Caddesi’nde bir araya geldi. “Yaşasın halkların kardeşliği” sloganlarıyla başlayan mitingde ilk olarak mücadelede ve katliamlarda hayatını kaybedenler için saygı duruşu yapıldı. Saygı duruşunun ardından açıklama yapıldı. Açıklamayı KESK Eşbaşkanı Lami Özgen yaptı.

Özgen, savaş politikalarına karşı barış demek için bir kez daha bir araya geldiklerini belirtti, “Gençlerin, yoksulların kanının aktığı, analarımızın gözyaşının kurumadığı, halklarımızı geri dönülmez biçimde kaosa sürükleyen bu gelişmelere seyirci kalmadığımızı göstermek için bugün üretimden gelen gücümüzü kullanıyoruz” dedi.

Savaşa bugüne kadar kayıtsız kalmadıklarını, bundan sonra da kalmayacaklarını kaydeden Özgen, “İktidarın gücüne biat ederek onların suç ortaklığını yapanlar da en az onlar kadar suçludur” diye konuştu.

Kadıköy Belediyesi önünde bir araya gelen Emek ve Meslek Örgütleri Rıhtıma doğru yürüyüşüne polis engel oldu. Engeli protesto eden kitle adına konuşan Eğitim Sen İstanbul 2. No’lu Şube Başkanı Turgut Yokuş, “Ankara’da barış ve demokrasi isteyen 101 canımızı katlettiler. Bugün Kürdistan’da devlet terörü yaşanıyor. Bütün bu katliamlara dur demek, ölümlerin durması müzakerenin yeniden başlaması için omuz omuza mücadelemizi yükselteceğiz. Yürüyüş hakkım engellenemez”  dedi. Yokuş’un ardından açıklama yapan DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu ise şunları söyledi:

Tarih şahittir, halklar şahittir, bizler şahidiz. 7 Haziran seçimlerinde amaçlarına ulaşamayanlar bu ülkeyi ateşe atıyor. Yakıyorlar, yıkıyorlar, öldürüyorlar… Ne kıymetli sarayları, ne kıymetli makamları, ne kıymetli koltukları varmış. 7 Haziran’da sandıkta kazanamadıklarını, savaşla, darbeyle, baskıyla, kanla kazanmaya çalışıyorlar.

Suruç’ta Ankara’da patlayan bombaların ardından, bizim kanımız üzerinden kirli bir siyaset yürütüp “istikrar” diye diye iktidara geldiler… İstikrar dediklerinin ne olduğu 2 ay dolmadan gördük….

Ülkede savaş dediler. İstikrar tablosu ortada. Kentler bombalanıyor, çocuk cesetleri buzdolaplarında. Okul tahtalarında ders notları değil, maskeli silahlı özel timlerin ırkçı-dinci sloganları. Duvarlarda kurşun deliklerinin arasında faşist yazılamalar. Kuşatılan hastaneler, bahçelerinde tekbir getiriline okullar.

Dünyada savaş dediler. Tüm komşularla kavga ve çatışma. Irkçı ve mezhepçi bir dış politika. Bu politikayla ülkeyi, emekçileri, işçileri yoksulları bölmeye ve parçalamaya çalışılıyorlar…   

İşçilerle savaş dediler. Kıdem tazminatı, özel istihdam bürosu, esnek çalışma ile işçileri köleleştirmek istiyorlar.

Savaşlarda işçiler ölüyor, emekçiler ölüyor, yoksullar ölüyor, onların sarayları büyüyor, servetleri büyüyor. İşte bu yüzden biz diyoruz ki savaşı durduracak olan emektir. Barış emekle kazanılacak. Barış yürek ister, akıl ister en fazla da emek ister. İşçiler el ele, kol kala savaşa karşı durmazlarsa bu ülkede barış olmaz.

Bu bir savaş hükümetidir! Savaştan beslenen, savaşla ayakta duran bir iktidar meşru değildir. Hangi gerekçeyle olursa olsun savaşı alkışlamak AKP hükümetini aklamak ve alkışlamaktır. AKP hükümetini aklamak ve alkışlamak savaşı aklamak ve alkışlamaktır.

Kardeşlik ve barış diyenler bunun altını doldurmalı. Kardeşliğin gereği bellidir: Kardeşinin canı nerede yanıyorsa orada olacaksın. Örneğin Miray İnce: Doğum tarihi: 29 Eylül 2015… Doğduğu günü, o gün ne yaptığınızı hatırlarsınız; o kadar yakın…. Peki doğduğu yer Cizre; bize ne kadar uzak? Cizre bize ne kadar uzak olursa kardeşlik de o kadar uzaklaşır… Bugün Cizre’ye elimizi uzatıyoruz. Miray bebeğe elimizi uzatıyoruz.

Tarihin önümüze koyduğu soru basit: Dün Ali İsmail’in mi yanındasın Saray’ın mı diye soruyordu tarih. Bugün Miray Bebeğin mi yanındasın Saray’ın mı diye soruyor.

Katiller bizi birleştiriyor ve önümüzdeki soru basit: Ölümün mü yanındasın yaşamın mı? Savaşın mı yanındasın barışın mı? Kölelik düzeninin mi yanındasın emeğin mi? Talanın mı yanındasın doğanın mı? Faşizmin mi yanındasın demokrasinin mi?

And olsun ki emeğin, demokrasinin, kardeşliğin ülkesini kuracağız.

Adana

Adana’da emekçiler, İnönü Parkı’nda toplanarak, Atatürk Parkı’na doğru yürüyüşe geçti. Yürüyüşe polisin engel olması üzerine oturma eylemine geçen kitle engellemeleri protesto etti.

Kitle adına açıklama yapan Hasan Kavi, Kürt kentlerinde yaşanan ölümlere ve katliamlara dikkat çekerek,  “Yeter artık çözüm sürecini buzdolabına kaldıranlar yüzünden, çocuklarımızın bedenlerini buzdolabında bekletmeye son verelim. İki halkın birlikte yaşama umudunu yok etmeye çalışanlara inat, ortak geleceğimizi kurmak için daha da birbirimize kenetleneceğiz” dedi.

Diyarbakır

Samsun

Samsun’da ise emekçiler Süleymaniye geçidinde bir araya geldi. Savaşa karşı barışı savunmaya devam edeceklerini belirten emekçilerin şunları söyledi:

Savaş isteyenler, katliam ve cinayetleri yaygınlaştıranlar şunu çok iyi bilsinler ki, bizler kardeşlerimizin elini sımsıkı tutacak, her koşulda birlikte olacak, birlikte mücadele edeceğiz. İki halkın birlikte yaşama umudunu yok etmeye çalışanlara inat, ortak geleceğimizi kurmak için daha da birbirimize kenetleneceğiz. Son kişi kalana kadar barış ve demokrasi mücadelesini sürdürmekten geri kalmayacağız.

Mersin

KESK,DİSK,TMMOB VE TTB’nin çağrısıyla Mersin’de KESK binası önünde toplanan yüzlerce kişi AKP binasına yürümek istedi. Polisin yürüyüş güzergahına barikat kurması nedeniyle yürüyüş Cumhuriyet Meydanı’na yapıldı. Alkışlar ve sloganlarla devam eden yürüyüş basın açıklaması yapıldıktan sonra sona erdi.

Rize

Rize’de KESK’in çağrısıyla yapılan basın açıklaması devam ettiği sırada faşistler açıklama yapan KESK üyelerine saldırmaya çalıştı. “Vatana ihanet etme” dövizleri taşıyan faşistler KESK üyelerinin üzerine doğru gitmeye çalışınca polis araya girdi. 1 kişi gözaltına alındı.

Çanakkale’de barışı savunanlar DİSK, KESK, TMMOB ve TTB’nin çağırısıyla İskele Meydanında basın açıklaması gerçekleştirdi. Basın açıklamasını KESK dönem sözcüsü Telat Koç okudu. Yapılan açıklamada şunlar vurgulandı :

Artık miting yapmanın, sokağa çıkmanın, hatta pencereden dışarıya bakmanın dahi ölümü göze almakla eşdeğer olduğu bir Türkiye’de yaşamaktayız! Hatta bırakın muhalif olmayı, akıl tutulması yaşadığımız bu süreçte, Temmuz’dan Kasım’a kadar 44 çocuğun öldürüldüğü, 52 çocuğun da yaralandığı medyada yer almaktadır.
Bu bir “abartı” sayılmasın!.. Türkiye’nin doğusunda il il, ilçe ilçe, mahalle mahalle, sokak sokak bu gerçeklik yaşanırken,Türkiye’nin batısında da muhalif olmak, bir gece yarısı yargısız infazlarda katledilmeniz anlamına gelmektedir.
Yaşam güvencenizin ortadan kaldırılması için artık karakollara götürülmeniz de gerekmiyor. İstanbul metropolünde son tarihlerde de Dilek Doğan, Yeliz Erbay ve Şirin Öker sabah baskınlarında sorgusuz sualsiz katledildiler.

Basın açıklamasının ardından eylem sonlandırıldı.

Bursa

Bursa Heykel Meydanı’nda öğle saatlerinde bir araya gelen emekçiler “Roboski’den Sur’a insanlık katlediliyor, insanlık direniyor” ve “Savaşa karşı barışı savunacağız” pankartlarıyla iktidarın savaş politikalarını protesto etti. Emekçiler adına açıklamada bulunan Büro Emekçileri Sendikası Bursa Şube Başkanı Süleyman Ayyılmaz, “Atılan her kurşunda; çocuk, genç, yaşlı her ölümde, boşaltılan her okulda, her yurtta, her hastanede, her kurumda; sokağa çıkma yasaklarıyla yüz binlerce insanın peşinen açlığa, susuzluğa her mahkum edilişinde endişemiz artıyor. Çocukların, kadınların, gençlerin yoksulların kanının aktığı, anaların göz yaşlarının kurumadığı, iki halkın bir arada yaşama umudunun gittikçe tükendiği bir savaşa ne içeride ne de dışarıda asla razı olmadığımızı her defasında dile getirdik.” dedi.

Çorum

KESK’in çağrısıyla 11:30 da Özdoğanlar kavşağında buluşan emekçiler, Bahabey Caddesi ve Gazi Caddesi’nden yürüyerek saat kulesi meydanında basın açıklaması gerçekleştirmek üzere yürüyüşe başladı. Polis yürüyüş yapılması ve yolun kapatılması taktirde “yasal işlem başlatılacağını” söylemesine rağmen yürüyüş Pir Baba Parkı’na kadar gerçekleştirildi. Yapılan basın açıklamasının ardından eylem sonlandırıldı.

DİSK, KESK ,TMMOB ve TTB Hozat Bileşenleri çağrısı ile Belediye Otogar Binasın önünde bir araya gelen ve aralarında belediye emekçilerinin de bulunduğu kitle, “Savaşa Değil Yaşama Destek” sloganıyla, Kürt illerinde yaşanan savaş sürecin sona ermesi için yürüyüş gerçekleştirildi. Katliamlarda yaşamını yitirenler için bir dakikalık saygı duruşunun ardından basın açıklaması yapıldı.