Bugun...



Siyasi parti ve emek örgütlerinden ortak çağrı Demirtaş ve Yüksekdağ'ın duruşmasında olalım

Siyasi parti ve emek örgütleri, HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ve vekilliği düşürülen eski Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ ile partinin Grup Başkanvekili İdris Baluken’in 6 ve 7 Aralık’ta görülecek duruşmalarına katılım çağrısı yaptı.

facebook-paylas
Tarih: 04-12-2017 23:24

Siyasi parti ve emek örgütlerinden ortak çağrı   Demirtaş ve Yüksekdağ'ın duruşmasında olalım

Siyasi parti ve emek örgütleri, HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ve vekilliği düşürülen eski Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ ile partinin Grup Başkanvekili İdris Baluken’in 6 ve 7 Aralık’ta görülecek duruşmalarına katılım çağrısı yaptı. 

Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) tutuklu Eş Genel Başkan Selahattin Demirtaş ve vekilliği düşürülen eski Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ ile HDP Grup Başkanvekili Diyarbakır Milletvekili İdris Baluken’in 6 ve 7 Aralık’ta görülecek duruşmalarına ilişkin Ankara ve Diyarbakır’da basın toplantıları yapıldı.

 

Siyasi parti ve emek örgütlerinden ortak çağrı

 

Demirtaş ve Yüksekdağ'ın duruşmasında olalım

 

 

HDP Ankara İl Örgütü'nün çağrısı ile bir araya gelen siyasi parti ve emek örgütleri, duruşmalara katılım ve dayanışma çağrısı yaptı. 

 

Mülkiyeliler Birliği'nde yapılan basın toplantısına HDP Ankara Milletvekili Sırrı Süreyya Önder ve HDP Diyarbakır Milletvekili Sibel Yiğitaltp, yazar-akademisyen Fikret Başkaya'nın yanı sıra çok sayıda siyasi parti ve kurum temsilcisi katıldı. 

 

Toplantıda ilk olarak HDP İl Eş Başkanı Nur Aytemur konuştu. Aytemur, “demokratik siyasete özgürlük” talebiyle bir araya geldiklerini ifade ederek, "Herkesin bildiği gibi cumhuriyet tarihi boyunca seçilmiş kadın iradesi görünür kılındı. Bu saldırılar kadın iradesine açık bir saldırıdır. Ağır bedellerle elde ettiğimiz kazanımlarımız, erkek yargı eliyle gasp edilmek isteniyor" dedi. 

 

Aytimur, 6 Aralık'ta Yüksekdağ'ın, 7 Aralık'ta da Demirtaş'ın Ankara'da görülecek duruşmalarına katılım çağrısı yaptı. 

 

ÖNDER: MAHKEME DOSYALARI EVLİYA ÇELEBİ MİSALİ DOLAŞTIRILIYOR

 

HDP Ankara Milletvekili Sırrı Süreyye Önder de, zulme karşı mazlumların keşfedebildiği en büyük silahın dayanışma olduğunu vurgulayarak, "Zulüm edenler bunu çok orantısız bir güç farkıyla yaparlar. Dayanışmanın önemi bu yüzden hem hayatidir, hem de çok değerlidir" ifadesini kullandı. 

 

Önder, "Eş genel başkanlarımız 6-7 Aralık'ta yargılanacaklar. Sözde yargılanacaklar. Çünkü Selahattin Bey'in durumu buna kristal örnektir. Tek tutuklu olduğu dosya bu ve bu dosya Diyarbakır Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verildi. Buraya alınma gerekçesi ise 'güvenlik' ve 'özgün koşullar' diye başlayan bir ton saçma kritere dayandırıldı. Bunun için duruşmayı buraya alıyor. Ama Demirtaş'ı da Ankara'ya getirmiyorlar. Madem götürmeyecektiniz Diyarbakır'dan buraya üstelik bir ateş topu gibi dosyayı dosyalar uyuşmazlık nedeniyle mahkemeler arasında gidip geldi. Mahkeme dosyaları Evliya Çelebi misali bütün yurdu gezmekle meşguller. Yüksekdağ'ın durumu da bundan farklı değil" diye konuştu. 

 

Zulme karşı yana durarak dayanışma içerisinde olunması gerektiğinin altını çizen Önder, "Hepimiz orada olacağız. Halklarımız orada olacaktır. Orada olmak, sadece bir hukuksuzluğu teşhir etmek olmayacak. Barışa ve demokratik siyasete sahip çıkma irademizi göstermiş olacağız" dedi.  

 

Emek Partisi (EMEP) Ankara İl Başkanı Fikret Aslan da, EMEP olarak o gün orada olacaklarını ifade etti. Aslan, "Bu davaların hukuki bir dava olmadığını, siyasi bir operasyon olduğunu bu yönüyle dayanışmanın ötesinde bütün toplumsal kesimleri sindirme operasyonunun bir parçası olarak görüyoruz" diye konuştu. 

 

BAŞKAYA: İKTİDAR MEŞRUTİYETİNİ YİTİRMİŞTİR

 

Yazar-akademisyen Fikret Başkaya ise, rejimin tıkanmış bir duruma geldiğine işaret ederek, şunları söyledi: "Dolaysıyla hareket kabiliyetini kaybetmiş durumda. Potansiyelini kaybetmiş bir rejimle karşı karşıyayız. Ellerinde iki koz kaldı. Birincisi parayı manipüle etmek, ikincisi terörü manipüle etmek. Bu durumu tersine çevirecek yegane şey de, kitle hareketinin yükselmesidir. Aksi halde bu patinaj hali devam edecektir. Burada bir odağın kararlı olduğunu, iktidar sahiplerine göstermek lazım. İktidar meşrutiyetini yitirmiştir. Bir rejim ne kadar baskıcı olursa olsun asgari bir meşrutiyete dayanmak zorundadır. Sadece şiddetle yol almaları mümkün değildir." 

 

'SALDIRILARA KARŞI BİR ARAYA GELMELİYİZ'

 

Kaldıraç üyesi Tamer Morkoç da, AKP iktidarının 7 Haziran'dan sonra başta Kürt halkı olmak üzere tüm toplumsal muhalefete bir savaş açtığını ifade etti. İktidarın şu anda kendi hukukunu dahi işletmediğini vurgulayan Morkoç, "Bütün toplumsal kesimlere yapılan saldırılara karşı muhalefetin bir araya gelmesi, dayanışma içerisinde olması gerekiyor. Biz de 6-7 Aralık'ta orada olacağız" dedi.

 

'6 MİLYONUN İRADEESİ ESİR ALINDI'

 

Alınteri üyesi Zarife Çamalan ise, "7 Haziran - 1 Kasım arasında Kürt halkının yükselen iradesine set koymak için 6 milyonun iradesini hücrelere esir ettiler. 15 Temmuz sonrasında da KHK'lerle yaşanılan ihraçlar devletin toplumsal bir savaş açtığının göstergesidir. Bütün bunlara karşı mücadelemizi hep birlikte yükselteceğiz. Tüm kesimleri de bu duruşmaya katılmaya ve dayanışma içerisinde olmaya davet ediyoruz" diyerek, duruşmalara katılım çağrısı yaptı. 

 

'YARGILANAN KADIN MÜCADELESİDİR'

 

HDP Diyarbakır Milletvekili Sibel Yiğitalp de, eş genel başkanlar, belediye eş başkanları ve milletvekillerinin tutuklanmasının, demokrasi güçlerine dönük bir darbe olduğuna dikkat çekti. Yiğitalp, "Mevcut süreç böyle giderken kadınların mücadelesine büyük bir baskı da var. Kadın düşmanı üreten her gün kendini bu anlamda üreten bir mekanizma var. Dolayısıyla bizim de kadınlar olarak bunun karşısında dik duran bir mücadelemiz var. Bunu sahiplenmek hepimizin görevidir. Yüksedağ şahsında yargılanan kadın mücadelesidir. Bu mücadeleyi sahiplenmek için hepimiz orada olalım" dedi. 

 

HALKEVLERİ: MUHALEFET DİKTATÖRLÜK KARŞISNDA DEMOKRASİYE ODAKLANMALI

 

Konuşmasında "Hepimizin ortak bir davası için yana yana geldik” diyen Halkevleri Genel Sekreteri Dilşat Aktaş ise, “İktidar toplumsal muhalefeti OHAL ile sindirmek üzere bir operasyon yürütmektedir. Halkın demokratik katılımdaki temsili engellenmektedir. Gerek Demirtaş'ın gerekse de Yüksekdağ'ın, bütün milletvekillerin, belediye eş başkanlarının ve tek adamın isteğiyle belediyelere yapılan atamaların arkasında tek adam rejimi vardır. Muhalefetin odaklanması gereken şey, Erdoğan diktatörlüğü karşısında demokrasi mücadelesidir. Bu düşmanca politikaların karşısında bu halkın isteklerini yani barış, demokrasi ve özgürlüğü inşa edecek bir direniş hattına hepimizin ihtiyacı var" diye konuştu. 

 

EHP: TİYATROYA DÖNÜŞEN MAHKEMELER...

 

Emekçi Hareket Partisi İl Başkanı Can Ersoy da, "Bu yargılamalar 7 Haziran'daki başarının rövanşını almaktır. Ülkede faşizm her anlamda yükselmiş durumda. Muhalefetsiz bir ülke özlemiyle yanıp tutuşan Erdoğan'ın bütün OHAL uygulamaları karşısında bizlerin de birçok fırsatı olacaktır. Tiyatroya dönüşen mahkemeler bizi daha da birbirine bağlıyor" dedi. 

 

DİSK: ADALETSİZLİK HEPİMİZ İÇİN BİTSİN

 

DİSK Ankara Bölge Temsilcisi Tayfun Görgün ise, "Bu davalarla bu haksız tutuklamalarla sadece içerideki insanlar zarar görmüyorlar onlar direnirken, bütün Türkiye halklarının geleceği eziyet altına alınıyor. Bir yandan da bu nedenle bu davalara sahip çıkmamız gerekiyor. Başarıya gidecek yolda bize lazım olan dayanışmadır. Bu dayanışmayı daha da büyütmemiz gerektiğini biliyoruz. Ayaklar altına alınan diktatörlüğün kerpeteni haline gelen hukukun da özgürleşmesi için bir adımdır. Artık hukukun gereklerini yerine getirsinler. Bu adaletsizlik hepimiz için bitsin" ifadelerini kullandı. 

 

‘DİYARBAKIR HALKININ İRADESİ YARGILANIYOR’

 

HDP’li siyasilerin 6 ve 7 Aralık’ta görülecek duruşmalarına Diyarbakır’da da basın toplantısı düzenlendi. Partinin İl Örgütü binasında düzenlenen toplantıya, HDP Diyarbakır Milletvekili Feleknas Uca ve HDP İl Eşbaşkanları katıldı. 

 

Toplantıda konuşan HDP İl Eşbaşkanı Mehmet Şerif Çamçı, AKP hükümetinin faşizan uygulamaları sonucu siyasetin baskı altında olduğunu belirterek, hükümetin bu politikalarının tehlike olduğunu ve demokratik siyaset kanallarını tıkadığını söyledi. Hükümeti Kürt sorununa dönük politikasından vazgeçmeye çağıran Çamçı, “Türkiye halklarının OHAL şartlarında baskı ile yönetilmeye ihtiyacı yok. Bizlerin demokrasiye ihtiyacı var. 6 ve 7 Aralık’ta milletvekillerimizin görülecek davaları ve çıkacak kararlar, önümüzdeki süreci de belirleyecektir” dedi. 

 

Diyarbakır halkının iradesinin yargılandığına işaret eden Çamçı, halkı görülecek duruşmaya katılmaya davet etti.

 

‘YARGI FAŞİZMİ KURUMSALLAŞTIRDI’

 

İl Eşbaşkanı Filiz Buluttekin ise, Türkiye toplumunun tamamına yönelik ağır baskıların sürdüğünü belirterek, demokratik siyasetin de payına düşeni aldığını söyledi. Partilerinin 9 milletvekili ve 68 DBP’li belediye eşbaşkanının tutuklu bulunduğunu hatırlatan Buluttekin, “Bu tablo bile başlı başına AKP iktidarının ülkeyi içine sokmuş olduğu kaotik ortamın ve her geçen gün faşizmi gerektiğinde yargı eliyle nasıl kurumsallaştırdığının somut göstergesidir” diye konuştu. Diyarbakır halkını, 6 Aralık’ta görülecek olan Baluken’in tutuklu bulunduğu dava duruşmasına katılım çağrısında bulunan Buluttekin, “Toplum ve meslek örgütleri ile benzer kurum temsilcilerinin katılımını ve halkımızın da gereken ilgiyi göstermesini bekliyoruz” dedi.




Kaynak: Mezopotamya Ajansi

Editör: yeniden ATILIM

Bu haber 760 defa okunmuştur.


Etiketler :

FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER Siyasi Haberleri

YAZARLAR
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
HABER ARŞİVİ
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR

Web sitemize nasıl ulaştınız?


nöbetçi eczaneler
HABER ARA
YUKARI YUKARI