Times gazetesi "Kürt intihar saldırısı Türkiye'yi içsavaşa daha da yakınlaştırdı" başlıklı haberinde, PKK'nın ateşkesin sona ermesinden bu yanaki ilk intihar saldırısını düzenlediğini yazıyor.

Ağrı'nın Doğubeyazıt ilçesinde patlayıcı yüklü bir traktörle gerçekleştirilen saldırının Türkiye'nin Kuzey Irak'taki hava saldırılarında "sekiz sivilin ölmesinin ardından geldiği" vurgulanıyor.

Hannah Lucinda Smith imzalı ve Diyarbakır mahreçli haberde PKK'nin geçmişte intihar saldırılarını yoğun biçimde kullandığını ancak Doğubeyazıt'takinin Mayıs 2012'den bu yanaki ilk intihar saldırısı olduğu vurgulanıyor.

"Çoğunlukla PKK vuruldu"

Gazete Türk hükümetinin PKK'ya karşı saldırıların Suruç'ta patlayan bombanın ardından terör örgütlerine karşı daha geniş bir mücadelenin bir parçası olduğunu söylediği aktarılıyor. Ülke çapındaki operasyonlarda binden fazla şüphelinin gözaltına alındığı, gözaltına alınanların çoğunun Kürt olduğu ve hava saldırılarının büyük ölçüde PKK'yı hedef aldığı vurgulanıyor.

Haber şöyle devam ediyor;

"Türkiye'nin Kürt bölgesinin fiili başkenti ve PKK'nın güçlü olduğu Diyarbakır'da yaşayanlar için uçakların hemen yakındaki bir askeri üsten kalkması kaderin zalim bir cilvesi. Bir genç kadın 'F-16'lar her kalktığında birileri ölüyor' diyor. Türkiye'nin hava saldırıları yoğunlaşırken, Diyarbakır'daki öfke de yoğunlaşıyor. Dicle Nehri'ne bakan kavgacı Fiskaya Mahallesi'nde geceleri hava saldırılarını protesto eden eylemler yapılıyor ve eylemler sık sık polisle çatışmaya dönüşüyor. " "Silah kullanıyorlar, yanıt veriyoruz"

Haberde görüşlerine yer verilen Hogar takma adlı bir inşaat işçisi "Burada bir sloganımız var. PKK halktır, halk burada. PKK'ya karşı silah kullanıyorlar, biz de aynı şekilde yanıt veriyoruz" diyor.

Times, Diyarbakır'daki pekçok kişi gibi Hogar'ın da catışmaların yeniden yoğunlaşmasındaki amacın Haziran'daki seçimin tekrarı öncesi Cumhurbaşkanı Erdoğan ve iktidardaki AKP'ye desteği arttırmak için olduğuna inandığını aktarıyor.

Haberde ayrıca birçok kişinin AKP'nin çatışmalar sonrası milliyetçi oyları alıp çoğunluğunu yeniden elde etmesi durumunda cumhurbaşkanlığına daha fazla yetki verileceğinden ve ülkenin otoriter bir yola gireceğinden kaygı duyduğu vurgulanıyor.