Bugun...



Ankara Katliamı soruştumasında 'Savcı kusurun üstünü örtmeye çalışıyor'

10 Ekim Ankara Katliamı’na ilişkin hazırlanan iddianamede, savcılığın ihmali olduğu belirtilen kamu görevlileri hakkındaki değerlendirmesinde skandal bir detay ortaya çıktı.

facebook-paylas
Tarih: 06-07-2016 15:17

 Ankara Katliamı soruştumasında 'Savcı kusurun üstünü örtmeye çalışıyor'

 Ankara Katliamı soruştumasında 'Savcı kusurun üstünü örtmeye çalışıyor'

 

10 Ekim Ankara Katliamı’na ilişkin hazırlanan iddianamede, savcılığın ihmali olduğu belirtilen kamu görevlileri hakkındaki değerlendirmesinde skandal bir detay ortaya çıktı.

 

MİT Ankara Katliamından 19 gün önce emniyeti uyarmış.

MİT’in Ankara Katliamı’ndan 19 gün önce emniyet müdürlüklerine yazı göndererek, IŞİD’in Türkiye yapılanmasının, Adana, Mersin, Diyarbakır ve Suruç’ta olduğu gibi benzer saldırılar yapabileceğine ilişkin uyarıda bulunduğu ortaya çıktı.

 

Dicle Haber Ajansı’ndan Hayri Demir’in haberine göre, 5 sayfadan oluşan rapor, 21 Eylül 2015 tarihinde tüm il emniyet müdürlüklerine gönderildi. Raporda “Türkiye’ye yönelik DAEŞ tehdidi” başlıklı bölümde IŞİD’İN Türkiye’de eylem yapabileceği, “DAEŞ’in ülkemizi ve ülkemizdeki ABD ve uluslararası koalisyonu içerisinde yer alan ülke çıkarları ile ÖSO ve KONGRAGEL(PKK/KCK) ile bağlantılı kesimi hedef alabileceği,DAEŞ mensubu unsurların (...) Suruç benzeri sansasyonel mahiyette yeni eylemler gerçekleştirebileceği söz konusu durumun 01 Kasım 2015’te gerçekleştirilmesi ön görülen genel seçin öncesi ülkemizde istikrarsızlığa yol açabileceği” ifadeleriyle yer alıyor.

 

TÜRKİYE’DEN 2 BİN 750 KİŞİ IŞİD’E KATILDI

MİT’in emniyet ile paylaştığı rakamlara göre, Türkiye’de 10-12 bin civarında IŞİD ve el Nusra destekçisi bulunuyor. Nisan 2011’den raporun yazıldığı döneme kadar Türkiye’den 2 bin 750 kişi Suriye ve Irak’a giderek, IŞİD ve diğer radikal İslamcı örgütlere katıldı. IŞİD ve el Nusra’ya katılımların kent kent belirlendiği raporda, en fazla katılımın olduğu kentlerin başında Konya ve Ankara geliyor. Bu iki örgüte Konya’dan 629 kişi, Ankara’dan ise 342 kişinin katıldığı raporda yer aldı. Raporda, Bingöl ve Elazığ’da militanların valilik izniyle açılan dernekler aracılığı IŞİD  ile ilişkiye geçtikleri bilgisine yer verildi. Raporda, kent kent hangi derneklerin ve grupların kimleri desteklediği bilgisi de açık bir şekilde yer aldı.

 

Rapora göre Diyarbakır’da Islah Derneği ve Elazığ’daki Müslüman Gençler Derneği, katılımların yoğun olduğu bu iki kentte katılımcılara aracı oldu. Haberde bu derneklerin halen resmi olarak faaliyette olduğu belirtildi

İddianameyi hazırlayan Ankara Cumhuriyet Başsavcı Vekili Ramazan Dinç, 10 Ekim Katliamı’nı organize eden Yunus Durmaz , Halil İbrahim Durgun ve diğer şüphelilerden ele geçirilen belgeleri dayanak kabul ederek kamu görevlilerinin ihmali olmadığını savundu.

62 tane istihbarat notunu görmezden gelen Savcı Dinç’in, iddianamede yer alan o ifadesi şöyle: “Müştekilerin; olaya karışan, yardım eden, iştirak eden, olayda ihmali bulunan Ankara ve Gaziantep ilindeki kamu görevlilerinden de şikayetçi oldukları, yapılan soruşturmada, tüm dosya kapsamı Yunus Durmaz , Halil İbrahim Durgun ve diğer şüphelilerden ele geçirilen dijital materyallerden elde edilen belgeler incelendiğinde; 10 Ekim 2015 tarihinde Ankara Tren Gar’ı önünde meydana gelen terör saldırısı eylemini azmettiren, yardım eden ve iştirak eden, kamu görevlisi olduğuna dair bilgi, belge ve delil elde edilememiştir.”

 

BU YORUMLA DOSYAYI AYIRDI

Savcılık bu yorumun ardından ceza usul hukukuna göre kamu görevlileri hakkındaki soruşturma usulünün farklı olduğunu öne sürerek 16 Haziran 2016 tarihli kararla kamu görevlileri hakkındaki dosyayı ana soruşturmadan ayırarak Memur Suçları Soruşturma Bürosuna gönderilmesine karar verdi: “Kamu görevlilerinin ihmali olduğuna ilişkin iddialarla ilgili ceza usul hukukuna göre, soruşturma usulünün farklı olması nedeniyle 16 Haziran 2016 tarih ve 2015/14xxxx sayılı Ayırma Kararı verilmiş ve olayda kamu görevlilerinin ihmali olup olmadığına ilişkin iddiaların Görevli İhmal suçundan soruşturulmak üzere 2016/93xxx soruşturma sırasına kaydı yapılmıştır. Bahse konu 2016/93xxx sayılı soruşturma dosyası Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının iş bölümüne göre Memur Suçları Soruşturma Bürosu’na gönderilmiştir.”

 

İHMALİN ÜZERİNİ ÖRTÜYORLAR

10 Ekim davası avukatlarından Sevinç Hocaoğulları, savcının kamu görelileri hakkında verdiği kararı gazetemize değerlendirdi. Kamu görelileri hakkında mülkiye müfettişlerinin “ihmali var” görüşünü hatırlatan Hocaoğulları, savcılığın kamu görevlileri hakkında yürüttüğü soruşturmanı, ihmalin üzerini örtmek üzere kurgulandığına dikkat çekti. Hocaoğulları, “Savcılığın soruşturması zaten katliamda ihmali olan kamu görevlilerince yürütüldü. Yani katliamda kusuru bulunana Ankara Emniyetince soruşturma yapıldı. Delilleri toplayanla ihmali olan kişi aynı. Savcılığın zaten bu konuyu araştırmak gibi bir niyeti yoktu. Türkiye’nin her yerinde her geçen gün bombalar patlıyor. Olaya bütünlüklü bakmak lazım. Sadece 10 Ekim patlamasında değil kusur bütün olaylarda var.  Burada Emniyet Genel Müdürlüğü, MİT, İçişleri Bakanlığı’nın kusuru olduğunu görmemiz gerek. Savcı bu kusurun üstünü örtmeye çalışıyor” diye konuştu.

 

 

 

MİT Ankara Katliamı’ndan 19 gün önce emniyeti uyarmış

İDDİANAMEDE İSTİHBARAT BELGELERİ YER ALMADI

10 Ekim Ankara Katliamı öncesinde IŞİD’in saldırı yapacağına dair bir dizi istihbarat belgesi bulunduğu kamu görevlileri hakkında inceleme yapan maarif müfettişliği raporunda ortaya çıkmıştı. Müfettiş raporlarında 10 Ekim sabahı da dahil olmak üzere, temmuz ayından başlayarak, TEM Dairesi Başkanlığına gelen ve bombacıların kimliğinin de yer aldığı istihbaratın, diğer yazılardan farklı olarak “teyide muhtaç” ibaresi yer almamasına rağmen dikkate alınmadığı ortaya çıkmıştı. Ayrıca, 8 Ekim 2015 tarihinde bombacı Yunus Emre Alagöz’ün Türkiye’de olabileceği istihbaratının alınmış olmasına karşın, “muhtemel eylem” uyarısının 10 Ekim sabahı dağıtıldığını gazetemiz Evrensel belgeleriyle yayımlamıştı. 10 Ekim sabahı gelen istihbarat, bombalar patladıktan sonra Ankara Emniyetindeki birimlere dağıtılmıştı. Bu istihbaratta yazışma saatinin diğer yazışmaların aksine elle belirtilmesi dikkat çekmişti. Ayrıca miting günü görevli emniyet personeline “canlı bomba eylemlerine karşı kendilerini korumaları” yönünde talimat verilirken, miting düzenleyicilerine bombalı eylemle ilgili bir uyarıda bulunulmadığı da ortaya çıkmıştı.

 

IŞİD’e bağlı Dokumacılar grubunun HDP’nin katılacağı etkinlikleri hedef alacağı, emniyet yazışmalarıyla bilinmesine rağmen ilgili emniyet amirlerinin neden Ankara Valisi ve üstlerini uyarmadığı Mülkiye müfettişlerinin raporlarına da yansımıştı.




Kaynak: Evrensel gazetesi

Editör: yeniden ATILIM

Bu haber 1307 defa okunmuştur.


Etiketler :

FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER Yaşam Ve Sağlık Haberleri

YAZARLAR
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
HABER ARŞİVİ
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR

Web sitemize nasıl ulaştınız?


nöbetçi eczaneler
HABER ARA
YUKARI YUKARI