Ankara’da 24 Nisan'ı Anma Platformu üyeleri, Ermeni Soykırımı’nın 101. yılında, Konur Sokak'ta, biraraya geldi. HDP Mardin Milletvekili Erol Dora’nın da katıldığı anmada, soykırımda hayatını kaybedenlerin isimleri  tek tek okundu. Anmada yapılan konuşmalarda Türkiye'ye kalıcı bir barış gelmesi için geçmişle yüzleşilmesi ve Kürt halkının taleplerine kulak verilmesi gerektiği belirtildi. Emenilere yönelik soykırımın tanınması ve Ermenilerden özür dilenmesi, vatandaşlıktan çıkarılan Ermenilere vatandaşlıklarının idade edilmesi, mallarına el konulan Emenilerin mallarının iadesi, soykırımda rolü olan kamu görevlilerinin isimlerinin kamusal alanlardan kaldırılması ve soykırımı inkar etmenin suç sayılması istendi. 

Antep’te de 

Antep’te de HDP Gençlik Meclisi üyeleri, Yeşilsu Parkı’nda biraraya geldi. “Cizre’den 1915’e katliamların tanığıyız, Ermeni Soykırımı’nı kınıyoruz” yazılı pankart açan kitle soykırımda ölenleri andı. Burada konuşan Mustafa Sayınbatur, “Tam 101 yıl önce bugün Ermeni Soykırımı’nın başlangıcını temsil eden ‘İstanbul Tutuklamaları’ başladı. Ermeni Soykırımı sürecinde Süryaniler ve Rumlar da soykırıma uğradı. Burada söz konusu olan 101 yıllık suçtur. 101 yıllık utançtır. 101 yıllık inkardır” dedi.

HDK: BARIŞIN İNŞAASI İÇİN YÜZLEŞİN

101 yıl önce Ermenilerin ve Süryanilerin soykırıma uğradığını vurgulayan Halkların Demokratik Kongresi de (HDK), “Ermeni Soykırımı’yla yüzleşilmemesinin en önemli sonuçlarından biri Türk Devleti’nin soykırım müktesebatını ‘kamu güvenliği’ ve ‘yurt savunması’ diye meşrulaştırması, Kürt ve Alevi halklarına karşı kıyımlarda hortlatmasıdır. Bugün Sur, Cizre, Silopi, Nusaybin’de Kürt halkına karşı uygulanan ‘çöktürme harekatı’ Dersim 1937 Kızılbaş soykırımının bir uzantısından başka bir şey değildir” dedi.

Yapılan yazılı açıklamada, “Bu insanlık suçu karşısında yapılması gerekenlerin başında Osmanlı Devleti ve Cumhuriyet’in kuruluşunda gerçekleştirilen soykırım, tehcir, mübadeleleri lanetlemek, hakikatlerle yüzleşmek ve özür dilemek geliyor. Bu aynı zamanda toplumsal barışın inşası, vicdan ve adalet duygularının gelişmesi için doğru bir başlangıç olacaktır” denildi..

Van’ın Erciş ilçesinde, Ermeni Soykırımı’nın 101’inci yıldönümü nedeniyle 28 bin metrekarelik alana, “Barış ve Kardeşlik Bağları” adı verilen üzüm fideleri dikildi. Erciş Belediyesi öncülüğünde gerçekleştirilen etkinliğe kentte yaşayan Ermeni aileler, Erciş Belediyesi Eşbaşkanı Vekili Güler Avcı, DBP Erciş İlçe Eşbaşkanı Hatice Yıldız’ın da aralarında olduğu çok sayıda kişi katıldı.

Burada konuşan DBP Eşbaşkanı Yıldız, 1915 Ermeni Soykırımı’nın 1930’da Zilan katliamıyla Kürtler üzerinde devam ettiğini söyleyerek, “Katliam geleneği dünden bugüne değişmedi. Maalesef iktidarların geçmişten bu güne kadar Türkiye’de katliam politikaları değişmedi. Bugün ise Cizre, Sur, Silopya, Nusaybin’de halklar ölümlerle yüz yüze bırakıldı” dedi.

Yıldız, “Dilerim bu fidelerin açtığı her tomurcuk acıların dinmesine ve savaşların bitmesine dua olur” ifadelerini kullandı.

MERSİN

Güney Dergisi ve Mersin Arap Alevi Gençlik Meclisi, Ermeni soykırımının 101’inci yıldönümünde soykırımda yaşamını yitirenleri “Portakal'ın Uykusu” ve “Süveydiye'nin Çiçekleri” belgesel gösterimi ile andı. Anma etkinliği soykırımda yaşamını yitirenler için saygı duruşu ile başladı. Saygı duruşunun ardından söz alan yazar ve şair Adil Okay, Türkiye’de uzun süre Ermeni soykırımının kabul edildiğini dile getirerek, "Örneğin Halide Edip Adıvar, Ermeni soykırımında yer alan Bahattin Şeker’in yanlışlıkla elini sıktığı için yanındaki arkadaşına ‘Bana eli kanlı bir adamın elini sıktırdın’ demiştir. Ancak daha sonra Türkiye Ermeni soykırımını unutturmak için inkâr politikasını devreye koymuştur” dedi. Okay, Ermeni soykırımı nedeniyle Türkiye'nin dünya tarihine özür borçlu olduğunu belirtti.

Konuşmaların ardından yönetmenliğini Eylem Şen'in yaptığı “Portakal'ın Uykusu" ve yönetmenliğini Zafer Özgentürk'ün yaptığı “Süveydiye'nin Çiçekleri” belgesel filmleri gösterildi