Özgürlük ve Demokrasi Partisi (ÖDP) Başkanlar Kurulu Üyesi Alper Taş, Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) içinde bir grup asker tarafından yapılan darbe girişimine ilişkin değerlendirmede bulundu.

"AKP'YE CAN SİMİDİ OLDU"

Alper Taş, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın Yüksek Askeri Şura (YAŞ) öncesi AK Parti karşıtı askerlerin tasfiye edileceği yönündeki açıklamalarını hatırlatarak, darbe girişiminin AK Parti'ye can simidi olduğunu söyledi.

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş darbe girişimine ilişkin:

Darbe halkın iradesi karşısında yenilmeye mahkumdur

Erdoğan’ı Darbeciler Değil, Devrimciler Yargılayacak

Ülkede ki tüm kurumlara el koyan ve faşist diktatörlüğe koşar adım ilerleyen Saray’ın darbesine karşı, egemen klikler arasındaki hegemonya krizinin bir sonucu olarak dün gece bir grup asker tarafından darbe girişimi gerçekleşmiştir.

Egemenler arası süren bu çatışma bir kez daha ülkenin yönetilemediği, yönetim krizinin derinleştiğini ve geleceğin iktidarlara el koymalar ile şekilleneceğini göstermiştir. Devrimciler ne bu cuntadan taraftır, ne de Darbe girişimini engelleme adına kendini “demokrasi kahramanı” ilan eden Saray ve AKP’ den taraftırKomünist Parti'den açıklama

DİSK: ASKERİ DARBE GİRİŞİMİNİ PROTESTO EDİYORUZ

DİSK Yönetim Kurulu, "askeri darbe girişimini şiddetle protesto ediyoruz" dedi. Darbelerden ve baskı rejimlerinden en büyük zararı görmüş, faaliyetleri durdurulmuş ve yöneticileri darbeciler tarafından idamla yargılanmış bir işçi örgütü olan DİSK'in, darbelerin demokrasi ve işçi haklarına verdiği zararların bilincinde olarak, kimden gelirse gelsin demokrasiye ve özgürlüklere kast eden her türlü askeri ve sivil darbeye ve diktaya karşı olduğunu belirtti. DİSK, "Ülkemiz darbecilerden darbeci, diktatörlerden diktatör seçmeye mahkum değildir. Emek, demokrasi ve barış güçlerinin birlikte mücadelesi dışında hiçbir yol Türkiye'yi içinde bulunduğu bu karanlık tablodan çıkaramaz" dedi.

BMİS: ÖZGÜRLÜKLERİN KALDIRILMASI KABUL EDİLEMEZ

Birleşik Metal-İş Sendikası (BMİS), "Yıllardır ülkeyi yönetenlerin halkın inisiyatifini yok sayan, emeği ayaklar altına alan, anti-demokratik yönetim anlayışıyla hukuku yok sayan, anayasayı hiçe sayan, ne istediniz de vermedik tavrı ülkemizi bu günlere getirmiştir. Hangi darbeci ve otoriter zihniyetten gelirse gelsin, hukukun devre dışı bırakılması, Anayası'nın askıya alınması, özgürlüklerin kaldırılması asla kabul edilemez. Türkiye emekçileri kararlılık ve sağduyu içinde hepimizin ihtiyacı olan laik, demokratik, bağımsız, sosyal hukuk devletini yeniden tesis edecektir" dedi.

İHD VE TİHV: DARBE VE DARBE GİRİŞİMLERİNİ KINIYORUZ

İnsan Hakları Derneği (İHD) ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV), "her zaman ve her koşulda demokrasiyi ve insan haklarını savunduğumuzu ve bu en temel ilkesel duruşumuzu kuruluşlarımızdan beri kuvvetli bir şekilde sürdürdüğümüzü yeniden hatırlatmak istiyoruz. Demokrasinin inkarı ve temel hak ve özgürlüklerin ayaklar altına alınması anlamına gelen tüm darbe ve darbe girişimlerini de bir iç savaş görüntüsü veren şiddet ve linçleri de kınıyoruz" dedi.

BÖG: BUGÜNÜN TEMEL GÖREVİ FAŞİZMİN KUŞATMASINI KUŞATMAKTIR

Birleşik Özgürlük Güçleri (BÖG) Merkez Komutanlığı, darbe girişimine ilişkin yaptığı yazılı açıklamada, "AKP-IŞİD faşizminin diktatörlüğünü kurmasını engellemek olmalıdır. İşçiler, halklar, kadınlar, gençler, ezilenler AKP-DAİŞ faşizmine karşı savaşmak için birleşmelidir" denildi. "Her türlü kararsızlık, her türlü tereddüt, her türlü korkaklık faşizmin işine yarar" diyen BÖG, "Özgürlük Güçleri halkların, işçilerin, kadınların, gençlerin savunmasını örgütlemek ve gerçekleştirmek için pozisyon almalı, AKP-IŞİD faşizminin mevzilerini vurmalı ve yok etmelidir. Bugünün temel görevi faşizmin kuşatmasını kuşatmaktır" dedi.

GENEL-İŞ: DARBEYE KARŞI DAHA FAZLA DEMOKRASİ

DİSK'e bağlı Genel-İş Sendikası, darbe girişimine ilişkin yaptığı açıklamada, "Sendikamız dün olduğu gibi bugün de her türlü demokrasi dışı girişimin karşısında olmuştur. Demokrasiye, hukuka, emeğe yapılan her saldırının karşısında adaletten, eşitlikten ve özgürlükten yana tavır aldık, almaya da devam ediyoruz" dedi. "Dün demokratik siyaset zeminini kendi çıkarları uğruna yok edenler bugün yaşananların temel sorumlularıdır" diyen Genel-İş, "Dün sokaklarda emekçilerin haklarını savunmasına izin vermeyenler, sendikaları ve demokratik kitle örgütlerini hedef haline getirenler, toplumu kamplaştıran ve kutuplaştıranlar bugün demokrasinin herkes için olması gerektiğini anlamak zorundadırlar" diye belirtti.

Amasız, fakatsız her türlü darbe girişimine karşı, acilen tüm demokrasi güçlerinin ortak bir cephede buluşması ve adaletsizliğe, hukuksuzluğa, emek düşmanlığına, ayrımcılığa, savaşa karşı demokrasi, eşitlik ve barış mücadelesini yükseltmesi gerektiğini vurgulayan Genel-İş, "Darbe girişimine karşı çözüm daha fazla demokrasidir daha fazla eşitliktir" dedi.

TTB: DEMOKRASİDEN VAZGEÇİLMEZ

TTB, "tüm darbeleri ve darbe girişimlerini kınıyor, lanetliyor, karşısında olduğumuzu bildiriyoruz. Her türlü anti-demokratik girişim, şiddet ve baskının karşısındayız ve her koşul altında demokrasiyi, özgürlükleri, barışı ve yaşamı savunmaya devam edeceğiz. Zor bir dönemden geçtiğimiz bu günlerde emek ve barış güçlerini bir arada durarak demokrasiye sahip çıkmaya, demokrasi mücadelesine destek vermeye davet ediyoruz" dedi.

TGS: DARBEYE DE TEK ADAMLIĞA DA KARŞIYIZ

Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS), darbe girişiminin başarısızlıkla sonuçlanmasının Türkiye halkı için memnuniyet verici olduğunu belirtti. TGS, "Tarihi boyunca birçok darbe görmüş, halkı zulme uğramış, öldürülmüş, tutuklanmış, faili meçhullere kurban gitmiş bir ülkenin gazetecileri olarak darbelere karşı olduğumuzu bir kez daha vurguluyoruz" dedi.

Darbecilerin televizyonların yayınlarını kestiğini, YeniŞafak fotomuhabiri Mustafa Cambaz'ı öldürdüğünü, buna rağmen gerçeklerin halka ulaşmasını engelleyemediğini ifade eden TGS, "İktidarın uyguladığı politikalar nedeniyle onlarca meslektaşımız cezaevlerinde tutsakken, yüzlerce meslektaşımız haberlerinden dolayı yargılanıyorken dahi darbeye karşıyız" diye belirtti. "Türkiye bir an önce demokratikleşmeli, hapishanedeki gazeteciler serbest bırakılmalı, davalar düşürülmelidir" diyen TGS, emek ve demokrasiye sahip çıkacaklarını, basın ve ifade özgürlüğünü savunmaya devam edeceklerini vurguladı.

KESK: Ne askeri darbe, ne sivil darbe

KESK, dün gece yaşan darbe girişimine ilişkin yazılı basın açıklaması yaptı. Açıklamada, “Ne askeri darbe, ne sivil darbe. Çözüm, eşit, özgür, demokratik Türkiye'dir” denildi.

BARIŞ BLOKU: BARIŞ YÜRÜYÜŞÜMÜZE DEVAM EDECEĞİZ

"Darbelere karşı adalet, demokrasi ve barış yürüyüşümüze devam ediyoruz" diyen Barış Bloku, "Dün gece yaşanan darbe girişimi 7 Haziran seçimlerinden bu yana ülkemizin sürüklendiği savaş durumunun geldiği son çılgınlık düzeyini gösteriyor" diye belirtti. Bir yılı aşkın bir süredir kendi halkını, meskenlerini, dağlarını, ormanlarını hedef alan tanklar, jetlerin bu kez parlamentoyu bombaladığını kaydeden Barış Bloku, "Ankara ve İstanbul semalarındaki savaş uçakları ve bombalar savaş koşullarında yaşayan halklarla duygularımızı ortaklaştırdı" dedi.

Siyasal iktidarın son dönemde hız verdiği ayrıştırıcı ve ötekileştirici tavırlarından, Kürt illerine yönelik savaş ve yıkımdan, halklar arasında düşmanlığı körükleyen kışkırtıcı tutumlarından derhal vazgeçilmesini isteyen Barış Bloku, "Adalet, demokrasi ve özgürlüğün darbelerle değil, halkların kardeşçe birleşen elleriyle açacakları yoldan, demokratik siyasetle yeşereceğine inanıyoruz. Bu nedenle ülkede sabır ve inatla koruduğumuz barış içinde yaşam hayalimizi paylaştığımız halklarımızla birlikte eşitlik ve barışa yürüyüşümüzü düne göre daha büyük bir inançla sürdürmekte kararlıyız" diye belirtti.

AVEG-KON: ÖZGÜRLÜK, BARIŞ, SOSYALİZM İÇİN BİRLEŞİK MÜCADELEYE

"Faşist Türk devletinde iktidar savaşı sürüyor" diyen AvEG-Kon, Egemen sınıflar arasındaki iktidar kavgası askeri bir darbe girişimiyle yeni bir boyuta ulaştığını ifade etti. AvEG-Kon, "Dün Saray darbesi, bugün askeri darbe. İkiside faşizm" diye belirtti. AKP/Erdoğan kliğinin iktidarını sağlamlaştırmak için önce ittifaklar yaptığı ve sonrasında cephe aldığı kesimlerin giriştiği askeri darbe, faşist zulüm ve barbarlığın başka güçler eliyle sürdürülme çabasından başka bir şey olmadığını ifade eden AvEG-Kon, "İkisi de halklara, işçi ve emekçilere düşman" diye vurguladı.

AvEG-Kon açıklamanın devamında şu ifadelere yer verdi: "Askeri darbe girişiminde bulunanlarda bugüne kadar faşist zulmü halklarımıza uygulayanlardır. Faşizmin bekçiliğini yapanlardır. Darbe girişiminde bulunurken, tıpkı 1980 faşist darbesinin başı Kenan Evren gibi 'sulh'tan, barış'tan bahsetmeleri, onların faşist zulmünü gizleyemeyecektir. Onlarda AKP-Erdoğan'dan farklı değildir. Demokratik kurum ve örgütlenmeleri yasaklayarak, devrimci, sosyalist ve yurtsever güçlere saldırarak, demokrasiden ve özgürlükten yana olan herkesi tutuklayarak, sokakları işçi ve emekçilere yasaklayarak sözde barış getirmekteler. Yargısız infazlar, gözaltında kayıplar, işkenceler, zindanlar, zulüm faşizmin genel karakteri ve uygulamalarıdır. Bundan dolayı ne askeri faşist darbe, ne de AKP-Erdoğan faşizmi!"

Avrupa'da yerli göçmen işçi ve emekçilerin faşist Türk devletinin halklara uyguladığı zulme, insanlık dışı uygulamalara karşı birleşik mücadeleyi yükseltme çağrısı yapan AvEG-Kon, "Halklarımızın özgürlük, barış ve demokrasi içinde yaşaması, faşizmin yok edilmesiyle mümkündür. Bundan dolayı, özgürlük, barış ve demokrasi için, sosyalizm için birleşik direnişi güçlendirelim" dedi.

TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz, 16 Temmuz 2016 tarihinde bir basın açıklaması yaptı.

NE DARBE NE DİKTA, YAŞASIN BAĞIMSIZ DEMOKRATİK TÜRKİYE

Sömürü, baskı, zulüm düzeninin çeşitli savunucuları el birliğiyle ülkeyi mahvettiler. Bu durumdan çıkış yolu askeri darbeler değildir.

Şu an süren kavga bizim için verilen bir kavga değildir. Bizim mücadelemiz aynı zamanda bu kavganın tarafları iledir. Bizim mücadelemiz sömürü, baskı, zulüm, işsizlik, yoksulluk düzeniyle, bağımsızlık, cumhuriyet, laiklik, demokrasi, emek ve barış düşmanlarıyladır.

Ne askeri ne sivil diktatörlüğe izin vereceğiz! Özgür, demokratik, laik bir ülke için mücadele edeceğiz!

Dün akşam saatlerinden bu yana ülkemiz olağanüstü bir süreçten geçiyor. TSK içerisinden bir grup askerin yönetime el koyduğunu açıklaması ve birçok noktaya dönük ele geçirme harekatıyla birlikte yaşananlar ülkemizi uçuruma doğru sürükledi. Tankların sokaklara çıktığı, İstanbul’da ve Ankara’da onlarca insanın öldüğü, yüzlerce insanın yaralandığı, TBMM’nin bombalandığı, ülkenin dört bir tarafında camilerden ezan ve selalar okunarak bizzat Cumhurbaşkanı’nın, polisin çağrısıyla insanların  sokağa döküldüğü, tekbir sesleriyle yürüdüğü, katliamların, linçlerin, idam ve cihat çağrılarının yapıldığı uzun ve karanlık bir gece yaşadık.EMEP Genel Başkanı Selma Gürkan, "Halkın seçeneği askeri darbe ya da tek adam, tek parti diktatörlüğü değildir. Çözüm demokratik haklara ve siyasal özgürlüklere sahip çıkmaktır. Çözüm halk demokrasisi için mücadele etmektir" dedi. Gürkan, "Günümüzde de Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve AKP Hükümeti'nin tek adam ve tek parti diktatörlüğünü 

Tamamı için Tıklayınız