Bugun...



İktidar safında, yetki, biat, 'Reis' sürtüşmesindeki yansıyanlar

İktidarın , yetki, koltuk, AKP’nin “doğal lideri” nin ‘her şey benim iki dudağımın arasında çıkacak, herkes bana biat edecek…’ anlayışı, 'AKP Taht kavgası artarak su yüzeyine çıkmaya başladı. İşte o cenapta yaşananlar:

facebook-paylas
Tarih: 05-05-2016 13:12

İktidar safında, yetki, biat, 'Reis' sürtüşmesindeki yansıyanlar

 İktidarın ,  yetki, koltuk, AKP’nin “doğal lideri” nin ‘her şey benim iki dudağımın arasında çıkacak, herkes bana biat edecek…’ anlayışı, 'AKP Taht kavgası' artarak su yüzeyine çıkmaya başladı. İşte o cenapta yaşananlar:

Erdoğan-Davutoğlu görüşmesinin perde arkası

 

İktidar safının kalemlerinde kaygılar ve eleştiriler

Saray-AKP medyasının kalemleri Erdoğan-Davutoğlu gerilimini yazdı. Birçok kalem Pelikan Dosyası gibi krizi ve boyutunu açık eden ifadelerden duyulan kaygıya dikkat çekerken, Karar gazetesi “Davutoğlu’nun önünün açılması gerekirken tam aksinin yapılması makul ve mantıklı değil” dedi. Akit’teki “ihtilaf yok” yazısı ise gazetenin sitesinde yayımlanamadı

Rejimin “başkanlık sistemi” temelli yeniden yapılandırılması sürecinde Erdoğan-Davutoğlu gerilimi şeklinde ayyuka çıkan AKP için kriz Erdoğan’ın Davutoğlu’nu azletmesi ve 22 Mayıs tarihli olağanüstü kongre ile sonuçlanırken, Saray-AKP medyasında da iç tartışmalar başladı.

Taşgetiren kaygılı: “Erdoğan kaybeder, şeytan kazanır”

Star gazetesi Başyazarı Ahmet Taşgetiren iç krizin yaşanma biçimini ve iki ismin arkasındaki kliklerin süreci yönetme biçimini eleştirdi. Anayasa ve başkanlık konularında işlerin Saray’ın isteği doğrultusunda ilerlemediğini söyleyen ve Erdoğan’ın rahatsızlığını “çift başlılık”, “patinaj” gibi ifadelerle dillendirdiğini hatırlatan Taşgetiren şu değerlendirmeleri yaptı:

Tayyip Bey, süreci yeterince tayin edemediği kanaatinde idi. Ve bunun da Davutoğlu üzerinde bir tür yaptırıma dönüşmesi kaçınılmazdı. (…) Ak Parti ekseninde düşünüldüğünde değiştirme iradesi Tayyip Erdoğan’da olabilirdi. Her durumda Tayyip Bey’le uyumlu çalışma diye hassasiyet ortada olacak ve bu uyumun sağlanamadığı durumlarda, değişim öteki için gerçekleşecekti.

Pelikan dosyasını “çirkef”, Davutoğlu ile yürünmeyeceği sözlerini “fitne fesat” olarak nitelendiren ve bu gerilimin kaygı yarattığını ifade eden Taşgetiren, bu kaygıyı “Herkes kaybeder. Tayyip Erdoğan kaybeder. Ahmet Davutoğlu kaybeder. Ak Parti kaybeder. Türkiye kaybeder. İslam dünyası kaybeder. Peki kim kazanır? Şeytan kazanır” diyerek dillendirdi.

Oruç’tan uyarılar: “REİS yazmak katkı değil yalakalık”

Yeni Şafak yazarı Merve Şebnem Oruç da Erdoğan-Davutoğlu geriliminde ortaya çıkan Pelikan Dosyası adlı metni eleştirdi ve gerilimin bu biçimde ilerlemesinin en çok Erdoğan’a zarar verdiğini ileri sürdü. Pelikan Dosyası için “deli sayıklaması”, “dedikodu kazanı”, “ödlekçe”, “namertçe” gibi ifadeler kullanan Oruç, iddialarını metnin Erdoğan karşıtları tarafından kaleme alındığına kadar götürdü.

Oruç’un yazısında dikkat çeken kısım ise Erdoğan tarafındakilere yönelik mesajdı:

‘Erdoğan-Davutoğlu kavgası’ imiş gibi medyaya yansıtılan da zaten ülkenin birinci gündeminin bu olması gerektiğini, aksi halde sistemden doğan sıkıntıların husumetlere, husumetlerin krizlere dönüşeceğini açıkça gösteriyor. Ak Parti’de sistem ve anayasa değişikliği meselesinde elini korkak alıştıranlar varsa, onların da bir an evvel uyanmaları için alarm zilleri son kez çalıyor.

Ama gerçeğin bu olması, isimsiz yazılarla operasyon çekenlerin, doğruyla yanlışı, gerçekle yalan-dolanı karıştırıp beğenmediğini ‘hain’ ilan edenlerin yeni bir ‘paralel’ yapı gibi davranmaya başladıklarını görmezden gelmemize engel olmuyor. Ateş edecek kadar cesursan, imzanı atamayacak kadar korkak olamazsın kardeşim.

Büyük harflerle ‘REİS’ yazmakla davaya katkı sunulmuyor. Buna yalakalık deniyor. Ve Erdoğan’a en büyük zararı bu tip eğreti popülistler veriyor.

Karar: “Davutoğlu’nun önü açılması gerekirken tam aksi makul ve mantıklı değil”

Saray-AKP medyasındaki yeniden düzenlemelerde tasfiye edilen isimlerin bir araya geldiği, Pelikan Dosyası adlı metinde ise Davutoğlu tarafından kurulduğu ileri sürülen Karar gazetesinde ise krize yönelik değerlendirme Genel Yayın Yönetmeni İbrahim Kiras tarafından yapıldı.

“Kendilerini Cumhurbaşkanı Erdoğan adına konuşup pozisyon alıyor gibi gösteren belirli bir grubun Başbakan Davutoğlu’nu hedef alan çıkışları AK Parti için öngörülmesi zor bir geleceğin kapısını zorlama girişimleri” ifadelerini kullanan Kiras, AKP’de bir yenilenme ihtiyacı olduğunu ancak bunun genel başkanın tasfiyesiyle gerçekleşmeyeceğinin altını çizdi:

Şimdi “Davutoğlu’yla yürümüyor” sloganı atanların bu istedikleri gerçekleşirse halka verilmiş bulunan söz konusu taahhüdün yerine getirilmesini temin için nasıl bir adım atılacağı da merak konusu. Diğer yandan, bu meseleyle bağlantılı olarak, AK Parti’nin artık kendini yenilemesi ve bugünün şartlarına göre yeni politikalar üretmesi zaruretini görmezden gelerek yürünecek bir yolun “eski güzel günlerin”seçim sandığına ulaşması muhal olur. Seçmenin tabiatı gereği her zaman bir yenilik arayışı içinde olduğu göz önüne alınırsa iktidar partisinin kendi içinde alternatif politikalar üretemeyişinin dışarıda alternatif siyasi kadroların yelkenini şişireceği gerçeği de unutulmamalı. Zaten MHP’deki genel başkanlık mücadelesine gösterilen yakın ilgi bu tehlikenin fark edilmiş olduğunu gösteriyor.

Ama bahsedilen yenilenmenin mevcut Genel Başkan’ın tasfiyesiyle gerçekleşemeyeceği ortada. Bir yanıyla yeni bir yüz, ama bir yanıyla da fabrika ayarlarının temsilcisi olarak görülüp benimsenen Davutoğlu’nun önünün açılması gerekirken bunun tam aksinin yapılmak istenmesi hiç makul ve mantıklı değil. Hayırlısı olsun…

Karahasanoğlu’nun “ihtilaf yok” yazısı siteye konmadı

Erdoğan-Davutoğlu gerilimini görünmez kılma ve parti dışını suçlama çabasının ibretlik örneği ise Akit gazetesi Yazı İşleri Müdürü Ali Karahasanoğlu oldu. Karahasanoğlu’nun “Erdoğan ile Davutoğlu arasında ihtilaf olmadığı” iddiasına ve yaşananlar için “fitnecilik” nitelemesine yer verdiği konuşması gazetenin internet sitesinde yayımlanmadı.

Dün Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile Başbakan Ahmet Davutoğlu arasında gerçekleşen görüşmede, Erdoğan’ın, Davutoğlu’na “Kongreyi toplayın ve bu işi devredin” dediği belirtildi.

Teşkilatları atama yetkisinin elinden alınmasının ardından Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Beştepe’de gerçekleştirdiği kritik buluşmanın perde arkasını gazeteciler yazdı.

Hürriyet’ten Abdulkadir Selvi ve Milliyet’ten Serpil Çevikcan, dünkü görüşmede Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Kongreyi toplayın, bu işi devredin” dediğini yazdılar.

Abdulkadir Selvi’nin yazısının ilgili kısmı şöyle:

(…)Erdoğan A planına odaklanmıştı. A planı, Davutoğlu’nun görevini bırakıp, Başbakanlık görevini ise Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın işaret edeceği bir ismin üstlenmesiydi. Güvenilir kaynaklar görüşmeyi, “Sayın Cumhurbaşkanı Sayın Başbakan’ı kafasında bu işi sonlandırarak karşıladı. En son söyleyeceği, en baştan belliydi” diye değerlendirdi.

Cumhurbaşkanı’nın, “Kongreyi toplayın bu işi devredin” dediği söyleniyor.

Serpil Çevikcan’ın yazısında görüşmeye dair aktarılan bilgiler ise şu şekilde:

(…)1,5 saati aşan görüşmenin sonunda tek seçenek Cumhurbaşkanı tarafından dile getiriliyor.

Erdoğan, “Doğru olanı; kongreyi toplayın, devredin” diyor.




Kaynak: Sendika.Org,Ajanslar

Editör: yeniden ATILIM

Bu haber 1161 defa okunmuştur.


Etiketler :

FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER Dünya Haberleri

YAZARLAR
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
HABER ARŞİVİ
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR

Web sitemize nasıl ulaştınız?


nöbetçi eczaneler
HABER ARA
YUKARI YUKARI