Rakka, Dêra Zor, İdlip ve Bab'ta son durum

dihaber'den Nazım Daştan  haberinde Rakka, Dêra Zor, İdlip ve Bab'ta son durum şöyle özetleniyor:

Suriye’de hesaplar Rakka, Dêra Zor, Bab ve İdlip üzerinde yoğunlaşıyor. Bab ve İdlib'in rejime, Rakka ve Dêra Zor'un QSD güçlerine bırakılması planlanırken, yoğun saldırılar karşısında tutunamayacağını anlayan DAİŞ’in de Rakka’nın güneyinden Yemen ve Ürdün’e güçlerini kaydırması öngörülüyor.

Demokratik Suriye Güçleri'nin (QSD) Rakka'yı özgürleştirmek için başlattıkları operasyonun 3'üncü aşaması devam ediyor. Adım adım kuşatılan kentin merkezine yönelik büyük operasyonun hazırlıkları da sürüyor. ABD, Rakka operasyonu kapsamında Kuzey Suriye’ye askeri sevkiyat yapmaya devam ederken, Rusya ise İdlip ve Dêra Zor’da atmayı planladığı adımlar ile yeni kazanımlar elde etmeye çalışıyor. DAİŞ'in Türkiye ÖSO gruplarına bıraktığı Bab’ın Türkiye tarafından Suriye rejimine bırakılacağı belirtilirken, Türkiye’nin ağır bir saldırı başlattığı Minbic ise, ABD ve Rusya’nın korumasına alındı. 6'ncı yılında yüzbinlerce kişinin öldüğü, milyonlarca kişinin mülteci durumuna düştüğü Suriye’de, Rakka, Dêra Zor, Minbic, Bab ve İdlip gibi önemli kentler hala hassasiyetini koruyor.

RAKKA

"Fırat’ın Gazabı" ismi ile Rakka operasyonun yürüten QSD güçleri, kenti kuzey, doğu ve güneydoğu olmak üzere üç taraftan kuşatmaya aldı. Rakka’nın batısında bulunan Tabka için de, geri sayım başladı. Operasyonun 4'üncü aşamasının Tabka’ya yönelik olacağı belirtiliyor. ABD bu çerçevede Rakka ve Tabka operasyonları için Kuzey Suriye’ye ağır silah sevkiyatını sürdürüyor. Bölgeye ısı güdümlü füze, havan topları, doçka ve diğer silahların yanı sıra zırhlı araçlar da sevk ediliyor. QSD güçleri çatısı altında Suriye’de bulunan birçok güç de, operasyonun hazırlığını yaparken, DAİŞ'in de Rakka’ya güç yığdığı kaydediliyor.

QSD’nin Rakkayı kuşatması ve yoğun hava saldırıları karşısında, DAİŞ’in Rakka’nın güneyinden Yemen ve Ürdün’e kayabileceği belirtiliyor. Sahada DAİŞ’in önemli bir gücünü bu hat üzerinden Yemen’e aktararak, Husilere karşı savaştırmayı amaçlayacağı konuşuluyor. Bazı kaynaklar DAİŞ’in bu hat üzerinden Akdeniz’e oradan da farklı ülkelere kayabileceğini söylerken, bazı kaynaklar da DAİŞ’in Rakka’da sonuna kadar direneceğini belirtiyor. ABD'nin direnmesi durumunda DAİŞ'e karşı daha fazla güç yığınağı yapacağı ve bölgede kalıcı olmayı planladığı belirtiliyor. Bölge hakkında ikili politika yürüten ABD’nin bu tutumunun önümüzdeki günlerde daha da netleşmesi bekleniyor.

DÊRA ZOR

Rakka’da gelişmeler bu yönlü seyrederken, Suriye yer altı kaynaklarının büyük bir bölümünün bulunduğu Dêra Zor’un da kurtarılması için hazırlıklar yapılıyor. Dêra Zor Askeri Meclisi kurulurken, kentin ileri gelen aşiretleri askeri meclis çatısı altında örgütlenmeye devam ediyor. ABD ve Rusya’nın Suriye sahasında büyük oranda anlaştığı ortaya çıkarken, iki büyük gücün Dêra Zor’da bulunan kaynakların dağılımı noktasında halen anlaşamadığı ifade ediliyor. Sadece kent merkezinin bir bölümü ve hava alanının rejim güçlerinin kontrolünde bulunduğu Dêra Zor’da, DAİŞ’in en büyük finans kaynağının petrol olduğu biliniyor. Büyük bir bölümü DAİŞ’in işgali altında olan kentin kurtarılması için operasyon hazırlıklarının sürdüğü ifade edilirken, ABD ve Rusya’nın kentin kontrolünün kimde olacağı noktasında da halen anlaşamadığı belirtiliyor.

MİNBİC

2 yıl boyunca DAİŞ çetelerinin işgali altından bulunan Minbic'ın 73 gün süren şiddetli çatışmalardan sonra Minbiç Askeri Meclisi tarafından özgürleştirilmesi ile özgür, eşit, birlikte yaşamın gerekleri bir bir hayata geçirildi. Son dönemlerde Türkiye ÖSO gruplarının saldırılarına maruz kalan kent, ABD ve Rusya tarafından korumaya alındı. ABD ve Rusya, ikinci dünya savaşından sonra ilk kez Minbic’in batısında bir araya gelmiş oldu. Bu durum Türkiye’ye bir uyarı olarak ele alınıyor.

BAB

Suriye savaşında kilit nokta haline gelen Bab toprakları, DAİŞ'ten TSK ve ÖSO'ya geçti. Güneyinde Suriye rejimi, doğusunda Minbic Askeri Meclisi ve batısında Efrîn güçlerinin yer aldığı kentin kuzeyinde ise, Türkiye ve ona bağlı “Fırat Kalkanı Harekâtı” grupları yer alıyor. DAİŞ’in kademe kademe TSK ve ÖSO gruplarına bıraktığı Bab’da şimdilerde yeni gelişmeler yaşanıyor. Rusya’nın Halep hattını güçlendirmek için Türkiye ile pazarlıklarının sürdüğü ve Bab’ın Türkiye ve ona bağlı ÖSO gruplarından Suriye rejimine geçeceği belirtiliyor.

İDLİP

Kentin tamamına yakını El Nusra ve Ehrar El Şam öncülüğündeki grupların denetiminde. Halep’ten sonra İdlip’te de grupları çıkarmaya çalışan Rusya, burada da yeni hamleler peşinde. Rusya’nın kenti temizlemek için Türk yetkilileri ile birçok defa görüştüğü ifade edilirken, görüşmelerde İdlib’e karşı Şehba bölgesinde bulunan bazı yerlerin Türkiye'de kalmasına müsaade edileceği kaydediliyor. Türkiye’nin bu şekilde Kuzey Suriye'de kalıcı olmayı amaçladığı edinilen bilgiler arasında.

Öte taraftan Dêra Zor ve Rakka’nın kurtarılmasıyla Akdeniz’e ulaşmak için yeni bir koridorun açılmasının söz konusu olduğu, koridorun açılması ile Bab ve İdlip üzerinden Akdeniz’e ulaşan koridor hattının eskiye nazaran etkisini yitireceği belirtiliyor. Özelikle ABD'nin Rakka ve Dêra Zor üzerinden Ürdün, Yemen ve körfez üzeri Akdeniz'e ulaşma hesabından uzak olmadığı belirtilirken, böylelikle Suriye’den çıkarılan yeraltı kaynakların, Rakka ve Dêra Zor’un kurtarılmasıyla beraber yeni bir koridor üzerinden de dış ülkelere ulaştırılması sağlanacak. Bu adımlar Suriye sahasında yeni gelişmelere kapı aralarken, adım adım Suriye savaşında sona gidildiği belirtiliyor.