Tweet |
Cumhuriyet gazetesinin yönetici ve çalışanlarının yargılandığı davanın ilk duruşmasının 5’inci gününde mahkeme ara kararını açıkladı.
İstanbul 27’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde geçen pazartesi (24 Temmuz 2017) başlayan ilk duruşmada, sanık savunmalarının ardından avukatlar savunma yaptı.
Cumhuriyet davasında son oturum: Savcı 5 isme tahliye istedi
Savcı, Turhan Günay, Musa Kart, Mustafa Kemal Güngör, Bülent Utku ve Güray Öz’ün ise tahliyesini talep etti.
Savcılık ayrıca Ahmet Şık hakkında ‘esasa ilişkin savunmalardan kaçındığı’ gerekçesiyle savcılığa suç duyurusunda bulunulmasını’ talep etti.
Savcının mütalaasının ardından oturuma ara veren mahkeme heyeti ara kararı açıklama için salona geldi.
Mahkeme Başkanı “Savunması alınmış olan sanıkların hepsinin vareste tutulma kararını kabul ettik. Avukatlarla ilgili kısıtlılık kararını kaldırdık. Cezaevine yazı yazacağız. Sanıkların kendi kişisel arşivlerini içeren dijital materyallerin incelenmesi bittiyse kendilerine teslim edilecek” dedi.
Mahkeme, Güray Öz, Musa Kart, Bülent Utku, Hakan Kara, Önder Çelik, Turhan Günay, Mustafa Kemal Güngör’ün tahliye edilmesine karar verdi.
Mahkeme Kadri Gürsel, Akın Atalay, Ahmet Şık, Murat Sabuncu ve Ahmet Kemal Aydoğdu’nun tutukluluğunun devamına karar verdi.
Karikatürist Musa Kart, tahliyesi sonrasında yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
"Haksız hukuksuz mesnetsiz suçlamalarla 9 ay tutuklu kaldık. Sevdiklerimizden, işimizden ayrı tutulduk. Avukat arkadaşlarımız buna ‘keyfi tutuklama’ diyor. Ama inanın bu süre içerisinde yüreğimizi kinle ve öfkeyle doldurmadık. Bu duygularla yaşayamazdık. Cumhuriyet’i FETÖ terör örgütüyle irtibatlandırmak isteyen iddianame düşmüştür. Savunmamda da ifade ettim. Dedim ki: Bu iddianame düşmüştür. Ama mizahı zerafet ölçüsünde yapanlar bilirler ki düşene vurulmaz. Önyargısız bir denetim, bir iddianame hazırlansa görülecekti ki, başta FETÖ olmak üzere bütün terör örgütlerine karşı çizilmiş en sert karikatürlerin altında benim imzam vardır. Bunu niçin söylüyorum; terör örgütlerini en sert şekilde eleştiren bir gazeteyi terör örgütleriyle irtibatlandırmak aklın hayalin alacağı bir şey değil.
Tahliye anında çok sevinçli olacağımı düşünüyordum ama çok sevinçli değilim. Ne yazık ki 4 arkadaşımız halen Silivri Cezaevi’nde yatmaktalar, Gazetecilerin cezaevine olduğu bir fotoğraf Türkiye’ye yakışmıyor. Umarım en kısa zamanda 4 arkadaşımızı da Silivri’den alacağız.İlk günden itibaren hem yurt içinde hem yurt dışında muazzam bri dayanışma vardı. İlk günden itibaren rahattık çünkü Haklı olduğumuzu inanıyorduk, insanların haklı olduğumuzu bildiklerini görüyorduk. Hepinize teşekkür ediyoruz."
Mahkemenin tutukluluğunun devamına karar verdiği Ahmet Şık, duruşma çıkışı şunları söyledi: “Çıkan karar diyor ki ‘Size diz çöktüreceğiz. Kendi adıma diyorum ben sadece anne ve babamın elini öpmek için eğildim. Bundan sonra da böyle devam edeceğim.”