ÖDP, 15 Temmuz'dan Adalet Yürüyüşü’ne gelen süreci raporlaştırdı

Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP) Başkanlar Kurulu, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından geçen bir yılda yaşananlara ilişkin hazırladıkları raporu parti genel merkezinde basın toplantısıyla duyurdu. Basın toplantısında başkanlar kurulu üyeleri Alper Taş, Pelin Bektaş ve Önder İşleyen konuştular.

Önder İşleyen, “AKP iktidarı, eski ortağı Cemaat ile mücadeleyi kendi iktidarını sağlamlaştırma aracı haline getirdi. FETÖ ile mücadele kapsamındaki girişimler aynı zamanda darbe girişiminin bütününü ve kaynaklarını saklayan bir karartmaya dönüştürüldü. AKP-Saray rejimi, 15 Temmuz’u fırsat bilerek kendi sivil darbesini derinleştirdi. 15 Temmuz öncesinde başlayan sivil darbe süreci, darbe girişimini de fırsata çevirerek, 20 Temmuz’da ilan edilen OHAL ile sürdürülüyor” dedi.

OHAL ilan edilmesinin ardından Meclisin işlevsizleştirildiğini, yargıya tam denetim ve düşman hukuku getirildiğini, demokrasi ve özgürlüklerin askıya alındığını, gazeteler ve siyasetin susturulduğunu başlıklar halinde anlatan İşleyen, devletin tarikat-cemaatler arasında yeniden paylaşıldığını ve OHAL’in emekçilere saldırının aracı kılındığını söyledi.

'ÖZGÜR DEMOKRATİK TÜRKİYE İÇİN'

Pelin Bektaş ise özgür demokratik Türkiye için geçiş taleplerini sıraladı. Raporda yer verilen talepler kısaca şöyle;

15 Temmuz darbe girişiminin siyasi sorumluları ortaya çıkarılmalı ve yargılanmalıdır.

OHAL ve KHK düzenine son verilmeli, KHK’ler tüm sonuçlarıyla birlikte yok sayılmalı, bundan kaynaklı mağduriyetler giderilmelidir.

Hileler nedeniyle gayrimeşru olan anayasa değişikliği referandumu iptal edilmelidir.

Tutuklu milletvekilleri ve gazeteciler serbest bırakılmalı, düşman hukukuna dayanarak gerçekleştirilen yargılamalara ve muhaliflere yönelik operasyonlara son verilmelidir.

Düşünce, ifade ve basın özgürlüğünün önündeki tüm engeller kaldırılmalıdır.

Yargı bağımsızlığı güvence altına alınmalıdır.

Demokratik bir parlamenter sisteme geçiş ve halkın kendi meclisleriyle doğrudan söz ve karar sahibi olduğu gerçek bir demokrasi ile darbelerle hesaplaşılabilir.

Ülkemizi bölgesel kaostan, etnik çatışma zemininden çıkarmak için Kürt sorununun bir arada yaşam ve eşit yurttaşlık temelinde demokratik çözümünün yolları bulunmalıdır.