52’nci gününe giren açlık grevlerine ilişkin HDK'den  Bakırköy Kapalı Cezaevi önünde açıklama

HDK, 52’nci gününe giren açlık grevlerine dikkat çekmek amacıyla Bakırköy Kapalı Cezaevi önünde açıklama yaparak, yetkililerin bir an önce koşulları düzeltmesi çağrısı yaptı. Aynı amaçla Ağrı'da da kamuoyuna duyarlılık çağrısı yapıldı.

Halkların Demokratik Kongresi (HDK) ve bileşenleri, 52’nci gününe giren açlık grevlerine dikkat çekmek amacıyla Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamaya, HDP milletvekili Hüda Kaya, HDK Eş Sözcüleri Gülistan Kılıç Koçyiğit ve Onur Hamzaoğlu, 78’liler Girişimi, Barış Anneleri Meclisi, Zindanlarla Dayanışma İnisiyatifi, Devrimci Parti, Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) temsilcileri ve üyeleri destek verdi. 

“Zindanlar direnişte açlık grevine ses ver, ölümler olmasın” pankartının açılarak, tutuklu HDP Eş Genel Başkanları Figen Yüksekdağ ile Selahattin Demirtaş’ın fotoğrafları ile “Yüze aşkın tutsak açlık grevinde” dövizi taşındı. Eylemde sık sık, “Selam selam zindanlara bin selam”, “Direne direne kazanacağız”, “İnsanlık onuru işkenceyi yenecek”, "Anayız Barıştan yanayız" sloganları atıldı.

‘TALEPLERİ KABUL EDİLSİN’

Tutukluların özgürlüklerinin kısıtlanması ile yaşadığı hak ihlallerine değinen HDK Eş Sözcüsü Onur Hamzaoğlu, tutukluların bedenlerini açlık grevine yatırarak seslerinin duyurmaya çalıştığını söyledi. Evrensel temel hakların hapiste olsalar dahi bu hakların yerine getirilmesi gerektiğine vurgu yapan Hamzaoğlu, bu imkanların da devlet eliyle engellendiğine dikkat çekti. Devlet yetkililerine seslenen, Hamzaoğlu, “Bir an önce bu koşulları düzeltilmesine, hapisteki yaşam koşullarının yerine getirmesini talep ediyoruz” dedi. 

‘UYGULAMALARA DERHAN SON VERİN’

HDK Eş Sözcüsü Gülistan Yiğit Koçyiğit, açlık grevlerinin 52’inci gününe girdiğini ve tutukluların sesini yükseltmek için burada olduklarını söyledi. Koçyiğit, “Hepimiz biliyoruz insan yaşamı kutsaldır sevdikleri, arkadaşları, yoldaşları hapishanede dört duvar arasında insanlık adına direniş sergiliyor” dedi. Tutuklulara cezaevi içinde cezaevi yaşamanın dayatıldığını belirten Koçyiğit, “Canlarını ölüme yatırarak ve insanlık adına direniş sergiliyorlar” diye belirtti. Koçyiğit, hükümete çağrı yaparak yapılan uygulamalara derhal son verilmesi gerektiğinin altını çizdi. Koçyiğit, “Umuyoruz ki Adalet Bakanlığı çok uzatmadan açlık grevindekilerin taleplerine cevap verir. Aksi durumda her geçen günün dakikanın hakkı olmak üzere kalıcı organ sakatlanmalarına, ölüme neden olacağı açıktır” diyerek açlık grevindeki tutukların taleplerini hatırlattı. 

‘TECRİT BİR AN ÖNCE KALDIRILMALI’

Zindanlarla Dayanışma İnisiyatifi adına konuşan Gülsef Kaya ise, bu süreçte sessiz kalmayacaklarının söyledi. Kaya, “Biliyoruz yaşananları devlet aklımın ürünüdür ve tarihte ilk değildir bu direnişler de devam edecek” diye belirtti. 

Cezaevlerindeki tutukluların sesi olmak gerektiğini vurgulayan Devrimci Parti Genel Başkanı Ufuk Göllü, “Onlar bizim için devrim, sosyalizm ve Kürt halkının geleceği için mücadele ettiler. Başta İmralı’da bulunan Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın tecrit kaldırılmalı ve tutsakların talebi derhal gerçekleştirilmeli” diye konuştu. 

78’liler Girişimi sözcüsü Celalettin Can ise, “AKP’yi tanıyoruz, devrimcilere bakışlarını biliyoruz. Bir an evvel tedbirini almak zorundayız” diye ifade etti. 

HDP Milletvekili Hüda Kaya ise, Suriye’deki kimyasal saldırıya değinerek ülke gerçekliğine rağmen hükümetin açıklamaları samimiyetsiz olduğunu söyledi.

AÇLIK GREVLERİ İÇİN KAMUOYUNA ÇAĞRI 

Öte yandan Ağrı’da da HDP ve DBP il örgütleri, cezaevlerinde süren açlık grevlerine dikkat çekmek için açıklama yaptı. HDP il binası önünde yapılan açıklamaya HDP Ağrı Milletvekilli Dilan Dirayet Taşdemir, HDP Iğdır Milletvekilli Mehmet Emin Adıyaman ve TJA’lı yöneticiler de katıldı. 

Açıklamayı yapan Taşdemir, politik kimliklerinden, siyasi görüşlerinden dolayı cezaevinde olan siyasi tutuklulara bedel ödetilmeye çalışıldığını söyledi. 

‘KHK’LAR İBRETLİK HUKUKSUZLUKTUR’

OHAL’in kendisiyle getirdiklerine dikkat çeken Taşdemir, “OHAL ve KHK’larla tutsaklar üzerindeki bu zulüm politikası gittikçe derinleşiyor. Cezaevlerindeki tutsakların bu politikalara karşı verecekleri refleks açlık grevleridir. Cezaevi tarihinde bu böyle olmuştur. Türkiye’de de örnekleri çoktur. En son Türkiye cezaevlerinde 2012 yılında 68 güne varan bir açlık grevi yaşanmıştır” diye konuştu.

KAMUOYUNA DUYARLILIK ÇAĞRISI

Kamuoyuna duyarlılık çağrısında bulunan Taşdemir, “Kamuoyunun gösterdiği duyarlılık sayesinde daha önce siyasi tutsakların talepleri kabul edilmiştir. Bugün de siyasi tutsakların talepleri insani ve politik taleplerdir. Bu politik talepler karşısında hükümetin bir an önce cevap vermesi ve cezaevlerinde süregelen KHK zulmüne son vermesi gerekir. Onun için biz de buradan hükümete ve kamuoyuna çağrıda bulunuyoruz” dedi.