Bugun...



HDP Genel Sözcüsü Ayhan Bilge: Devlet somut adımlar atarsa silahlar susar

HDP Genel Sözcüsü Ayhan Bilgen güncele ilişkin değerlendirmelerde bulundu. HDP ve Milletvekillerine yönelik Geçici hükümet üyeleri tarafından yürütülen saldırgan, karalama politikalarına ilişkin "AKP'nin içine 90'lı yılların, Doğan Güreş ve Tansu Çillerin ruhu kaçmış" dedi Bu güne dair ise ‘Devlet somut adımlar atarsa silahlar susar’ dedi 'AKP söylemlerinden kaygı duyuyoruz' Bilgen, koalisyon kurulması ve bu koalisyonun çözüm sürecinde inisiyatif almasıyla ilgili beklentilerinin oluşmasını olumlu bulduklarının altını çizerek, AKP içerisinden HDP'ye yönelik nefret söylemlerinin hala sarf edildiğinin de bir o kadar kendilerini kaygılandırdığına dikkat çekti. AKP Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu'nun HDP'ye yönelik "KCK'nin bir kanadı" ve "Demokrasinin istismarı "değerlendirmelerine tepki gösteren Bilgen, "Demokrasiyi, özgürlükleri, hakları lütuf ettiğini sanan, kendi merhamet kapsamı içinde bir anlayıştır bu. Demokrasi kavramının istismar edildiği söz bizim bildiğimiz alışık olduğumuz bir teranedir" diye belirtti.

facebook-paylas
Tarih: 11-08-2015 02:16

HDP  Genel Sözcüsü Ayhan Bilge:  Devlet somut adımlar atarsa silahlar susar

HDP  Genel Sözcüsü Ayhan Bilge:

Devlet somut adımlar atarsa silahlar susar

 

HDP  Genel Sözcüsü Ayhan Bilgen güncele ilişkin değerlendirmelerde bulundu. HDP ve Milletvekillerine yönelik Geçici hükümet üyeleri tarafından yürütülen saldırgan, karalama politikalarına ilişkin "AKP'nin içine 90'lı yılların, Doğan Güreş ve Tansu Çillerin ruhu kaçmış" dedi
Bu güne dair ise ‘Devlet somut adımlar atarsa silahlar susar’ dedi

 

'AKP söylemlerinden kaygı duyuyoruz'

Bilgen, koalisyon kurulması ve bu koalisyonun çözüm sürecinde inisiyatif almasıyla ilgili beklentilerinin oluşmasını olumlu bulduklarının altını çizerek, AKP içerisinden HDP'ye yönelik nefret söylemlerinin hala sarf edildiğinin de bir o kadar kendilerini kaygılandırdığına dikkat çekti. AKP Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu'nun HDP'ye yönelik "KCK'nin bir kanadı" ve "Demokrasinin istismarı "değerlendirmelerine tepki gösteren Bilgen, "Demokrasiyi, özgürlükleri, hakları lütuf ettiğini sanan, kendi merhamet kapsamı içinde bir anlayıştır bu. Demokrasi kavramının istismar edildiği söz bizim bildiğimiz alışık olduğumuz bir teranedir" diye belirtti. 

'AKP'nin içine 90'lı yılların ruhu kaçmış'

"AKP'nin içine 90'lı yılların, Doğan Güreş ve Tansu Çillerin ruhu kaçmış" diyen Bilgen, HDP'ye yönelik yapılan "Dökülen kanda HDP'ye oy veren seçmenlerin parmağı ve payı vardır" şeklindeki AKP'li vekillerin HDP seçmenini suçlayan açıklamalarına da, "Seçmen iradesine saygı duymayıp hoşunuza gitmeyen oylar sizi saltanatınızdan, tek parti iktidarınızdan, 400 milletvekilinden ayrı koyan seçmene saygı göstermek demokrasinin gereğidir" sözleriyle karşılık verdi. 

Siyasilerin kendi çıkar ilişkilerinin güvenlik konsepti ile üstünün örtüldüğü bir durumla karşı karşıya olduklarını dile getiren Bilgen, "Kendi siyasal hayatları, kendi toplumsal rolleri ve konumları ile ilgili aslında topluma hesap vermeleri gerekirken, 90'lı yılların kirli karanlık ilişkileri AKP'nin içinden bazı isimlerle yeniden tecelli etti" dedi. 

'Siviller hedef alınıyor'

Toplumsal olaylarda sivillerin hedef alındığını belirten Bilgen, devletin sivillere verdiği zararların etkin soruşturma yürütmeyen bir hükümete AİHM karalarında yer alan savaş suçu ile ilgili maddeleri hatırlatarak, hükümetin biran önce sivillere yönelik "şiddet" politikalarından vazgeçmesi çağrısında bulundu. 

'KCK davaları yeniden yapılmalı'

Türkiye'de hükümetin yargı üzerindeki baskısını hatırlatan ve yargı bağımsızlığından bahsedilemeyeceğini vurgulayan Bilgen, "Savcılar ve hakimler hakklarında iddia edildiği gibi suçlara karışmışlarsa eğer, bu savcı ve hakimler KCK davalarına da katılmışlardı. O zaman KCK davaları da dahil olmak üzere son 3-4 yılımıza damgasını vuran tüm davaların yeniden yapılması gerekiyor. Bunların hem toplum nezdinde hem de hukuki anlamında yeniden sorgulanması gerekiyor" dedi. 

'Halep orada ise Arşın burada'

Erdoğan'ın "Saray Gladyosu" sözlerinden dolayı Demirtaş hakkında dava açmasına da, "Halep orada ise Arşın burada" sözleriyle yanıt veren Bilgen, şunları ifade etti: "Türkiye'de eğer Gladyo benzeri örgütler yoksa eğer iftira ise iki şey istemek her yurttaşın hakkı ve görevidir. Birincisi işlenen cinayetler, bombalamalarla ilgili sorumlular bulunur etkin bir iradi soruşturma yargılama işletilir. Biz bu şekilde bizim dile getirdiğimiz gibi bir örgütlenmeye dayanmadığını görmüş oluruz."

'Cumhurbaşkanı'na yargı denetimi açılmalı'

Cumhurbaşkanlığının yargı denetimi dışında olmasını doğru bulmadıkları ve bunun 12 Eylül Darbesi alışkanlığı olduğunu vurgulayan Bilgen, "Cumhurbaşkanlığı'nın eylem ve işlevinin yargıya açılmasına dair bir düzenleme yapılır. Böyle kirli ve karanlık işler olup olmadığı ortaya çıkar hem Türkiye toplumu daha şeffaf bir yönetime kavuşmuş olur" dedi. 

Açıklamanın ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Bilgen, ilk olarak koalisyona ilişkin sorulan soruya şu şekilde cevap verdi: "Görüşmenin devam etmesine yönelik bir tutum var. Biz bu zamandan dolayı kaygı taşıyoruz. Bu konuda bir biçimde kararlı ve sorumlu davranılması gerektiğine inanıyoruz. Başından beri biz ilkesel yaklaşıyoruz. Ülkeyi kimin yönettiğinden çok nasıl yönetildiği bizim için önemli."

'Barış için mücadele eden herkesin 

PKK Lideri Abdullah Öcalan'a uygulanan tecride de tepki gösteren Bilgen, görüşmelerin gerçekleşmesi için başvurularının devam ettiğini dile getirdi. Bilgen, "Hem heyetin hem üçüncü taraflarla görüşülmesinin önünün açılması için çabalıyoruz" dedi. Barış süreci için hiçbir ayrım gözetmeksizin barış için deklerasyon yayınlayan herkesi ve bu açıdan her çabayı önemli bulduklarını belirten Bilge, barış konusunda herkesin sorumlu olduğunu belirtti. 

'Sorumluluğunu yerine getiren bir devlet olduğunda silahlar susar'

HDP'nin taraflar arasına bağlayıcı güç olmadığını ve bu yüzden üçüncü bir hakem heyetin kurulması gerektiği üzerinde durduklarını belirten Bilgen, "Karşılıklı güvensizlikten kaynaklı ilk adımı atacak ve üzerine düşen sorumluluğu yapacak bir akım ortaya çıkmış değil. Demokrasi, demokratikleşme ve haklar asla hiçbir güvenlik gerekçesine kurban edilmemeli. Barışın güvenliğin bir zemini olarak görülmeli. Bunu şiddetin ortadan kaldırılması olarak görülmeli. Bu devleti küçültmez, devletin vatandaşına karşı yasal sorumluluğudur. Çözüm sürecinde karşınızdaki muhatabınıza güvenmekten çok kendinize güvenmeniz gerekiyor. Bir devlet kendine güvenip demokrasinden korkmuyorsa üzerine düşen sorumluluğu yerine getiren bir devlet olduğunda, Kürt silahlı hareketin çatışmada devam edeceğine inanmıyoruz" dedi.

 




Kaynak: DİHA

Editör: yeniden ATILIM

Bu haber 780 defa okunmuştur.


Etiketler :

FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER Güncel Haberleri

YAZARLAR
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
HABER ARŞİVİ
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR

Web sitemize nasıl ulaştınız?


nöbetçi eczaneler
HABER ARA
YUKARI YUKARI