Bugun...



İnsan hakları örgütleri: OHAL ile birlikte hak ihlali mekanizması işliyor

İkinci ayını geride bırakan OHAL ilanı sonrasında yapılan gözaltılarda karşılaşılan hak ihlallerine raporlayan insan hakları örgütleri, geçmişte Kürdistan’da uygulanan OHAL dönemlerinden bildikleri usullerin bugün yeniden harmanlanarak, ‘adeta bir hak ihlali mekanizmasının kurulup, işletildiğini’ açıkladı

facebook-paylas
Güncelleme: 22-09-2016 16:18:12 Tarih: 22-09-2016 15:47

İnsan hakları örgütleri:    OHAL ile birlikte hak ihlali mekanizması işliyor

İnsan hakları örgütleri:

 

OHAL ile birlikte hak ihlali mekanizması işliyor

 

İkinci ayını geride bırakan OHAL ilanı sonrasında yapılan gözaltılarda karşılaşılan hak ihlallerine raporlayan insan hakları örgütleri, geçmişte Kürdistan’da uygulanan OHAL dönemlerinden bildikleri usullerin bugün yeniden harmanlanarak, ‘adeta bir hak ihlali mekanizmasının kurulup, işletildiğini’ açıkladı

İnsan Hakları Derneği (İHD), Özgürlükçü Hukukçular Derneği (ÖHD) ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) İstanbul Şube ve Temsilcilikleri, 15 Temmuz askeri darbe girişimi sonrası 3 ay süreli olarak 20 Temmuz tarihinde AKP Hükümeti tarafından ilan Olağanüstü Hal (OHAL) süresince yapılan gözaltına alınmalarda karşılaşılan hak ihlallerine dair bir rapor hazırlandı. Derlenen rapor, kurum temsilcileri tarafından İHD İstanbul Şubesi’nde düzenlenen basın toplantısı ile kamuoyu ile paylaşıldı.

Hazırladıkları raporun içeriğine ilişkin bilgiler aktaran Avukat Zeynep Ceren Boztoprak, Türkiye cezaevlerinde OHAL ile birlikte vahim hak ihlallerinin yaşandığını söyledi. Boztoprak “Özellikle OHAL kararnameleriyle getirilen 30 günlük gözaltı süresi başlı başına bir ihlal niteliği taşırken, bu süre içindeki uygulamalarla, işkence ve kötü muamelenin yeniden sistematik hale getirilmesine tanıklık etmekteyiz” dedi.

90’lı yılların uygulamaları yeniden harmanlandı

Karşılaşılan hak ihlallerinin bir kısmının OHAL’den önce de yaşandığını dile getiren Boztoprak, “Gözaltında savunma hakkının tamamen ortadan kaldırıldığını, yasak sorgu usullerinin kural haline getirildiğini görüyoruz. Bir kısmı Kürdistan’da uzun yıllar süren OHAL dönemlerinden bildiğimiz usuller yeniden harmanlanarak, adeta bir hak ihlali mekanizmasının kurulup işletildiğini gözlemledik” diye konuştu.

‘Mülakat’ adı altında sorgu

Boztoprak, gözaltına alınanların emniyet’teki sorgulamalarında kanunlara ve yönetmeliklere meydan okurcasına, gizli bir kanun ve yönetmelik varmış gibi “mülakat” yönteminin uyguladığını aktardı. Bu usulün savcılar ve yargı tarafından da görmezden gelindiğini vurgulayan Boztoprak, “Savcı ve yargıçların bu usule göz yumması, Ceza Muhakeme Usulleri’nin toptan çöpe atılmasından başka anlama gelmeyecektir” ifadelerini kullandı.

‘İşkenceye sıfır tölerans’ günleri geride kaldı

Avukatların gözaltına alınan müvekkilleriyle yaptıkları görüşmelerde karşılaştıkları kimi olumsuzluklar üzerinde de duran Boztoprak, yaşanan şu örneği:

“Bir avukat, 17 gün gözaltında tutulan müvekkilinin kendisiyle görüşmesine sadece bir kere ve iki dakikalığına izin verildiğini aktarmıştır. Aynı avukat, kalan günler içindeki görüşme arzusunun, ‘Burada değil’ kalıp cümlesiyle geri çevrildiğini aktarmıştır. Tecavüz tehdidi, gece baskınıyla dayak, sürekli hakaret ve küfür bu vakada da diğer vakalarla ortak bir öğe olarak öne çıkmaktadır. Aynı dosyadaki 14 kişinin de anlatımları benzer ve tutarlıdır. Müvekkili, hastaneye gittiklerinde genellikle doktoru görmediklerini, hatta bazen otobüsten bile indirilmediğini aktarmıştır. Başka bir örnekte ise 7 yaşındaki çocuğunun elinden alınarak SHÇEK’e verileceği tehdidiyle 24 sayfalık ifade imzalatılmış, bu işlem de özel avukatı bulunmasına rağmen barodan çağırılan avukatla yapılmıştır. Üstelik öyküdeki kişi doğru dürüst okuma yazma bilmemektedir.”

OHAL kanunları bile çiğneniyor

Verdiği bu örnekte görüldüğü gibi “İşkenceye sıfır tolerans” söylemlerinde bulunulan günlerinin çok gerilerde kaldığını ve sistematik işkence uygulamalarına yeniden dönüldüğünün altını çizen Boztoprak, savunma hakkının OHAL kuralları bile çiğnenerek tamamen rafa kaldırıldığını söyledi.

Yine “adil yargılanma hakkı”nın ihlal edildiğini dile getiren Boztoprak, bu tür işkence uygulamalarından vazgeçilmesini ve sorumluların yargı önüne çıkarılmasını istediklerini kaydetti.

‘Muayeneler karakolda yapılıyor’

THİV İstanbul Temsilcisi Ümit Efe ise, Türkiye’nin altında imzası bulunan İstanbul Sözleşmesi ilkelerinin ihlal edildiğini dile getirdi. “Biz OHAL’den bu yana görüyoruz ki akreplere, nezaretlere doktor getiriliyor, orada muayene yapılıyor. Özgür Gündem’deki gözaltlıların muayenesi karakolda yapıldı” diyen Efe, işkence ve kötü muamele mağdurlarına kendilerine başvuru yapmaları konusunda çağrıda da bulundu.

‘İşkence belgelenmeli’

İşkencenin belgelenmesinin önemine dikkat çeken ÖHD İstanbul Şubesi Eşbaşkanı Sinan Zincir de 30 günlük gözaltı süresinin başlı başına işkence olduğunun altını çizdi. İşkenceye maruz kalanlardan mutlaka THİV’e başvurmalarını isteyen Zincir, bugün Saray’a bağlı bir yargının olduğunu belirterek, “Bu gerçekliğe karşı mücadele etmek çok önemlidir. İşkenceyi uluslar arası kurumlara taşımak gerekiyor. İşkenceye sıfır tolerans diyenler bunu devreye soktular” diye konuştu.

İHD İstanbul üyesi Mine Nazari’nin de her saldırıya karşı duracakları mesajını vermesinin ardından toplantı son buldu.




Kaynak: Özgürlükcü Demokrasi

Editör: yeniden ATILIM

Bu haber 1156 defa okunmuştur.


Etiketler :

FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER Hak İhlalleri Haberleri

YAZARLAR
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
HABER ARŞİVİ
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR

Web sitemize nasıl ulaştınız?


nöbetçi eczaneler
HABER ARA
YUKARI YUKARI