Tweet |
İnsan yaşamının pazarlığı olmaz
Ülkelerindeki savaştan kaçıp, Türkiye’ye gelen mülteciler üzerinden Avrupa ile Geri Gönderme Anlaşması adı altında utanç verici bir anlaşma imzalayan Türkiye, insanlık dışı koşullarda yaşamlarını sürdüren mültecileri, Avrupa’ya karşı koz olarak kullanmaya devam ediyor. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, anlaşma şartlarından biri olan ‘Vize Serbestisi’nin yapılmaması takdirde ‘mültecileri göndeririz’ tehdidini önceki gün yineledi.
‘Savaşta Türkiye’nin payı var’
İnsan yaşamının pazarlık yapılmasının kabul edilemez olduğunu vurgulayan HDP Mülteci Hakları’ndan Sorumlu MYK üyesi Gülsüm Ağaoğlu, “Avrupa ikiyüzlü bir politika izliyor. Kendi güvenliği için mültecileri istemiyor. Türkiye de kendi amaçları için mültecileri kullanıyor. Bu pazarlık anlaşmasından kaynaklı Avrupa, Türkiye’de yaşanan hiçbir insan hakkı ihlalini görmüyor” dedi. Mülteci sorununun çözümünün Suriye’nin iç barışının sağlanmasından geçtiğini belirten Ağaoğlu, “Hiçbir insan isteyerek toprağını ülkesini bırakıp gelmez. Suriye’de yaşanan savaşta IŞİD’e yardım eden Türkiye’nin ve emperyal ülkelerin de payı var” şeklinde konuştu.
Savaşta ölmeyen denizde ölüyor
Savaştan kaçan binlerce mülteci, Avrupa’ya ulaşmak için derme çatma teknelerde yolculuğu göze alıyor. Türkiye ve Avrupa arasında imzalanan pazarlık anlaşması Akdeniz ve Ege’deki ölümleri artırdı. Cenevre Birleşmiş Milletler Yüksek Komiserliği’nden yapılan yazılı açıklamada, 2014 yılından günümüze Akdeniz’de onbin mülteci hayatını kaybetti. BM raporuna göre, 2014 yılında Akdeniz’de 3500 mülteci hayatını kaybederken, 2015 yılında ise 3771 mülteci Akdeniz ve Ege’yi geçemedi.
72 kriter hatırlatıldı
Kirli pazarlığın şartlarından biri olan Vize Serbestisi, Türkiye’nin 72 kriteri yerine getirmesi şartıyla yapılacaktı. Erdoğan’ın ‘Mültecileri göndeririz’ açıklamasına karşı Avrupa, 72 kriteri hatırlatmış ve Türkiye’nin anlaşmaya uymaması durumunda farklı bir yöntem izleneceği kaydedilmişti. Öte yandan 72 Kriterin içinde uzlaşılamayan konulardan biri Türkiye’nin ‘Terör’ tanımı. Türkiye’nin ‘terör’ tanımının çok geniş olduğunu söyleyen Avrupa, bu konuda yeni bir düzenleme yapılmasını istiyor.
‘Ne yaşandığını bilmiyoruz’
AFAD kampları ve Geri Gönderme Merkezleri’nde çok fazla hak ihlali yaşandığını belirten Gülsüm Ağaoğlu, devamla şöyle dedi: “Burada yaşananlar kabul edilemez. Kamplar ve merkezler insan hakları örgütleri ve sivil gözlemcilere kapalı. Dolayısıyla burada neler yaşandığını bilmiyoruz. Cinsel istismar vakaaları, salgın hastalıkların yaşandığını biliyoruz. HDP kampların izlemeye açılması için Meclis’e defalarca Soru Önergesi verdi. Ama bir çözüm çıkmadı.”