Bugun...



Komünist Manifesto 169 yaşında!

Komünist Manifesto'nun ilk kez yayımlanmasının üzerinden tam tamına 169 yıl geçti. Karl Marx ve Freidrich Engels tarafından yazılan Komünist Manifesto 21 Şubat 1848 yılında ilk kez Almanca basımıyla yayımlandı.

facebook-paylas
Tarih: 21-02-2017 15:45

Komünist Manifesto 169 yaşında!

Komünist Manifesto 169 yaşında!

 

Komünist Manifesto'nun ilk kez yayımlanmasının üzerinden tam tamına 169 yıl geçti. Karl Marx ve Freidrich Engels tarafından yazılan Komünist Manifesto 21 Şubat 1848 yılında ilk kez Almanca basımıyla yayımlandı. Yayımlandığından bugüne dünyada en çok tartışılmış kitaplardan birisidir Komünist Manifesto... Kitabın yazarları Karl Marx ve Friedrich Engels kitabın yazımı için uluslararası bir örgüt olan Komünistler Birliği tarafından görevlendirilmişlerdi. Kitap bir anlamda Komünistler Birliği’nin siyasi programıydı, adı Komünist Parti Manifestosu ya da yaygın kullanımıyla Komünist Manifesto’ydu.

'AVRUPA'DA BİR HAYALET DOLAŞIYOR'

Avrupa’nın ardı ardına büyük altüst oluşlara sahne olduğu bir dönemde kaleme alınan eser meşhur “Avrupa'da bir hayalet dolaşıyor - Komünizm hayaleti. Avrupa'nın tüm eski güçleri bu hayalete karşı kutsal bir sürgün avı için ittifak halindeler…” ifadeleriyle başlar. Marx ve Engels, bu tarihi cümleyle komünizmin hem düşmanları hem de taraftarları tarafından doğru bir şekilde anlaşılmadığını vurgular ve “Komünistlerin, bakış tarzlarını, amaçlarını ve eğilimlerini tüm dünya önünde açıkça ortaya koymaları ve Komünizm hayaleti masalının karşısına bir parti manifestosuyla bizzat çıkmalarının tam zamanıdır” der.

Manifes

 

Bütün dünyanın işçilerini birleşmeye çağıran Manifesto, "Burjuvalar ve Proleterler", "Proleterler ve Komünistler", "Sosyalist ve Komünist Literatür" ve "Komünistlerin Varolan Çeşitli Muhalefet Partileri Karşısındaki Durumu" olmak üzere dört bölümden oluşuyor

Materyalist tarih anlayışının bakış açısıyla dünya tarihi üzerinde hızla göz gezdirdikten sonra, kapitalizmin gelişmesinin, bugün de parlaklık ve canlılığını koruyan, edebi bakımdan son derece güzel bir anlatımını verir. Proleterler ve burjuvalar arasındaki sınıf mücadelesinin doğasını, işçi sınıfını bir devrime götüren "tahammül edilmez" koşulları açıklar.

"Proleterler ve Komünistler" başlığını taşıyan ikinci bölüm, komünistlerin, devlet, toplum, aile, mülkiyet, toplumsal ilişkiler hakkındaki düşüncelerini açıklar ve devrimle egemen sınıf konumuna sıçrayacak olan proletaryanın burjuvaziyi mülksüzleştirerek, üretim tarzında bir devrim meydana getirmesinin programını, bir sosyalist programı ortaya koyar.

"Sosyalist ve Komünist Literatür" başlığını taşıyan üçüncü bölüm, Avrupa ülkelerinde yaşamakta olan çeşitli sosyalist eğilimlerin karşılıklı ilişkilerini; proleter sosyalizmi ile, küçük burjuva, burjuva, gerici ve ütopyacı sosyalist hareketler arasındaki karşıtlıkları dile getirir.

"Komünistlerin Varolan Çeşitli Muhalefet Partileri Karşısındaki Durumu" başlıklı dördüncü bölümde de, komünistlerin öteki işçi sınıfı partileriyle olan ilişkilerini ve devrimin arefesinde özü demokratlarla ittifak olan, taktiğini formüle eder. Marx, 1848 Devrimleri'nden çıkarken, Manifestonun dördüncü bölümünü, askeri diktatörlüklerin darbeleriyle çökertilen parlamentoların yıkıntıları altında bırakacak, ama henüz bir nebula halindeki siyasal kavramlar donanımını da bu darbeler altında biçimlendirecekti.

Manifesto’yu Marx’ın yazmış olması kitabın hazırlık sürecinin Marx ve Engels tarafından yürütüldüğü gerçeğini değiştirmiyor. Öte yandan daha sonraki yıllarda bizzat Engels, Komünist Manifesto’nun üretiminde Marx’ı merkeze oturtuyor.

 

Komünist Manifesto 1848 devrimlerinden hemen önce yayımlanıyor. Yayımlandığı tarihe kadar işçi sını siyaset arenasında hiç rol almamıştı. Burjuvazinin hayata geçirdiği devrimci dönüşümler önemsenmekte, ve halen bu sınıfın devrimci rol oynayabileceğini düşünülmüştür. Nitekim Komünist Manifesto yazımından kısa bir süre sonra pratik olarak reddedilmiş ve burjuva sınıfının tamamen gerileştiği, tüm ilerici misyonların sahibinin işçi sınıfı olduğu belirtilmiştir.

Bütün ülkelerin proleterleri, birleşin!

Lenin’in “Duru ve parlak bir deha ile yeni bir dünya anlayışını, toplumsal yaşamı da kucaklayan tutarlı bir materyalizmi; en geniş ve en derin gelişim öğretisi olarak diyalektiği; sınıf savaşımının kuramını ve proletaryanın -yeni komünist toplumun yaratıcısının- dünya tarihindeki devrimci rolünü açıklar” sözleriyle özetlediği manifesto, işçi sınıfının güçlerini dünya ölçeğinde birleştirerek burjuvaziye yöneltmesi çağrısıyla biter:  "...Varsın egemen sınıflar bir komünist devrim ürküntüsüyle tir tir titresinler. Proleterlerin, zincirlerinden başka kaybedecek şeyleri yok. Bir dünya var kazanacakları. Bütün ülkelerin proleterleri, birleşin!"

Komünist Manifesto'da oluşuturulan ilkeler, Ekim 1917'de hayata geçiriliyor. O hayalet ki yazıldığı tarihten bugüne Burjuvaziye korku salıyor.

Komünist Manifesto dünyada en çok yasaklanmış kitaplarından birisidir. Ülkemizde ise 1970’li yıllarda, sol içerikli birçok kitaba yasaklama getirildi. Yasaklama ve toplatma kararına dayanak olarak ise mahkemeler 765 sayılı TCY’nin “komünizm propagandası” yapmayı suç sayan 142. maddesini gösteriyordu. Ancak söz konusu madde 12 Nisan 1991’de yürürlükten kaldırıldı. Ancak günümüzde Komünist Manifesto kitabı bulundurmak soruşturma gerekçesi bile olabilmeyi devam ediyor.

 



Kaynak: BirGun-Evrensel...

Editör: yeniden ATILIM

Bu haber 1209 defa okunmuştur.


Etiketler :

FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER Unutamadıklarımız Haberleri

YAZARLAR
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
HABER ARŞİVİ
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR

Web sitemize nasıl ulaştınız?


nöbetçi eczaneler
HABER ARA
YUKARI YUKARI