Kaderimizin Tayin Hakkı
Kaderlerin tayin hakkı bir ülkede azınlık olanlar için tarif edilirdi. Şimdi bu ülke için kader tayini zamanı.
Yol ayrımı öylesine keskin ki ya kendiişlerini gören İRADE ortaya çıkar gelecek yerelden, yerinden, yasama yetkili, FEDERASYON SİSTEMİ yada ABD VE AB NİN karar vereceği yeni SERV VE LOZAN görünüyor.
Artık ülke yol ayrımında.
İÇ DİNAMİKLER.
Ülkenin İTİRAZ edenlerinin sayısı yüz de 20. Bu toplumun aynı zamanda VİCDANI. Haklı bir itiraz olduğu için toplumun rıza üretenleri ve sesiz kalanları bu talebin kendilerin kurtuluşu olduğunu iyi biliyor.
Bu gün kitlesel olarak belki güçleri yok ama İTİRAZ edenlerin içinde 19 sosyalist parti geliyor.
Ülkenin kadim halkları tarafından değerli görülen İNSAN HAKLARI KURUMLARI var. Başta İHD; İnsan hakları Vakfı ve bunlar gibi onlarca kurum.
Emek ve demokrasi güçleri. Toprağının elinden alınmasına İTİRAZI olan köylü, öğrenci,işini kaybeden işçi..
Yoksulluk, yolsuzluk, yalan toplumu REHİNE almış. Bu daha fazla taşınamaz durumda.
Seksen öncesi tüm sosyalist yapıların KADIN kurumları vardı. Onlar kadınların eşitliğini SOSYALİST sisteme bağlamıştı. Başta Kürt siyasi yapıları ve HDP Kadını bu gün söz, kara ve yetki alanında EŞİTLEYEN kurumlar ve yaşam içinde etkin kılan bir ön alma ile İSTANBUL sözleşmesi bir anda öne çıktı.
Oysa bu sözleşme imza altına alındığında Kürt siyasi yapıları hariç toplumun hemen, hemen tüm kesimi bunun öneminin farkında olmadı.
Devlet aklı kadın bedeni üzerinde ölüm ve baskıları artırınca bir değil bin kat önemi arttı.
Şimdi.
Başta insan hakları savunucuları olmak üzere, sosyalist yapılar, demokrasi derdi olanların yıkıma giden, iç savaş ile karşı karşıya kaldığımız bu yol ayrımında.
Temel haklar, eşit yaşam, bir arada yaşamın olmazsa olmazı sayarak, evrensel hakların ülke için son şans sayarsa yıkıma RAMAK KALA kurtulma imkânı var.
DIŞ DİNAMİKLER.
Son askeri hamle, devleti yönetenlerin hep bir ağızdan başarısız olduğunu söylemesi ve bunun öfkesini, İNTİKAM alma haline dönüştürmeleri yakın gelecekte ülke içinde ölümlerin kitlesel hale gelmesi uzak ihtimal değil.
Bu son hamle yakın ülkelerde gördüğümüz (Suriye, Irak, Libya, Yemen ve kırk yıldır süren Afganistan yıkımları bizleri bekliyor.
ABD VE AB ya yeni LOZAN VE YA YENİ SERV anlaşması ile atanmış VALİ eli ile yönetilen, her bir kenti, sokağı yıkıma uğramış yıkımı, yokluğu ve göçmenliği yaşayan insanların son sözü olamaz.
SONUÇ
Bu gün artık TEKÇİ VE IRKÇI kurucu zihin yüz yıl dolmadan kurduğu cumhurun yıkımına sebep olduğuna tanıklık etmemek lazım.
Ülke bizim, karar bizim. Ya İnsan haklarını tüm insanlar için uygulanır bir ortama taşır, ülkeyi yıkımdan insanlığı savaş ve ölümden kura biliriz.
Bu gün insanlığın ANA DİL günü, umut gelecek yüz yılları ÖZGÜRCE YAŞAYAN TOPLUM