Bugun...



“OHAL-KHK Rejimi İhraç Kurultayı”nda :OHAL hukuk kisvesi adı altında bir silah

“OHAL-KHK Rejimi İhraç Kurultayı”nda konuşan Hacettepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi ve Avrupa Konseyi Venedik Komisyonu Üyesi Doç. Dr. Öykü Didem Aydın, OHAL sürecini “Üzerimize hukuk kisvesi adı altında bir silah doğrultulmuş durumda” şeklinde değerlendirdi.

facebook-paylas
Tarih: 01-04-2017 15:54

“OHAL-KHK Rejimi İhraç Kurultayı”nda :OHAL hukuk kisvesi adı altında bir silah

“OHAL-KHK Rejimi İhraç Kurultayı”ndan:

OHAL hukuk kisvesi adı altında bir silah

 

“OHAL-KHK Rejimi İhraç Kurultayı”nda konuşan Hacettepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi ve Avrupa Konseyi Venedik Komisyonu Üyesi Doç. Dr. Öykü Didem Aydın, OHAL sürecini “Üzerimize hukuk kisvesi adı altında bir silah doğrultulmuş durumda” şeklinde değerlendirdi.

Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) tarafından “İşimize, geleceğimize sahip çıkıyoruz” sloganıyla düzenlenen ve iki gün sürecek olan “OHAL-KHK Rejimi İhraç Kurultayı” başladı. İnşaat Mühendisleri Odası’nda (İMO) gerçekleştirilen kurultaya, uluslararası emek örgütleri temsilcileri ve Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi temsilcileri, bazı ülkelerin büyükelçilik yetkilileri, milletvekilleri, çeşitli sivil toplum örgütleri temsilcileri, akademisyenler ile Türkiye’nin birçok kentinden kamu görevlerinden ihraç edilen sendika üyeleri katıldı. 

‘FAŞİZM AKP ELİYLE KURUMSALLAŞTIRILIYOR’

Kurultay saygı duruşu ile başladı. Açılış konuşmasını yapan KESK Eş Başkanı Lami Özgen, AK Parti eliyle faşizmin kurumsallaştırılmaya çalışıldığına dikkat çekerek, toplumsal ilişkilerin bu temelde yeniden dizayn edilmeye, gerici, mezhepçi, tekçi, otoriter ve totaliter bir anlayışın hâkim kılınmaya çalışıldığını ifade etti. Özgen “Uzun yıllar bunu bugün ilan ettikleri cemaatle birlikte yaptılar. Ülkeyi parsel parsel sattılar. Binlerce insanı cezaevine koydular. Birbirlerine toz kondurmadılar” dedi.



‘ÜYELERİMİZ KÜRT SORUNU DEMOKRATİK YOLLARLA ÇÖZÜLSÜN DEDİKLERİ İÇİN HEDEF OLDULAR’



Konfederasyonlarının bir üyesine yapılan haksızlığı tüm üyelerine yönelik olarak kabul eden bir gelenekten geldiğine dikkat çeken Özgen, üyelerine yönelik ihraçların nedenini şu şekilde değerlendirdi: “İhraç edilen, açığa alınan arkadaşlarımız, KESK’li kimliklerinden dolayı cezalandırılmak istenmişlerdir. İş güvencesine sahip çıktıkları, sendikal haklarını kullandıkları, örgütlenme özgürlüklerini hayata geçirmek istedikleri, Kürt sorununu demokratik yollardan çözümünü savundukları için hedef haline getirildiler.”

‘AKP FAŞİZMİNE KARŞI KOYMAK DIŞINDA BİR YOL YOK’

Faşizme birlikte karşı koymak ve ortak mücadele etmek dışında kendilerini aydınlığa çıkaracak başka bir yolun olmadığına dikkat çeken Özgen, “İhraç edilen arkadaşlarımız tekrar görevlerine dönünceye, OHAL kaldırılıncaya kadar, KHK’lar ve iş güvencesini ortadan kaldırmayı hedefleyen düzenlemeler geri çekilinceye kadar kesintisiz bir mücadele yürüteceğiz. Kurultayın Hayır’a güç katacağına olan inancımızı belirtmek istiyorum” şeklinde konuştu.

Kurultayın, “İnsan Hakları Açısından İhraçlar” başlığıyla gerçekleştirilen ilk oturumun moderatörlüğünü ise AİHM Eski Yargıcı Rıza Türmen yaptı. Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi, Avrupa Sosyal İşler ve Sosyal Şart Komite Üyesi Andrej Hunko, Hacettepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi ve Avrupa Konseyi Venedik Komisyonu Üyesi Doç. Dr. Öykü Didem Aydın ile İnsan Hakları Derneği Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan da oturumun konuşmacıları oldu.

PARLAMENTER MECLİSİ 30 PARLAMENTER İLE REFERANDUMU İZLEYECEK

Andrej Hunko, 15 Temmuz askeri darbe girişiminden sonra yaşanan OHAL sürecinin “İkinci bir darbe” olarak değerlendirmesine katıldığını ifade ederek, Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komitesi’nin yaşananlar ile ilgili iyi bir rapor hazırladığını belirtti. İfade edilen raporda “OHAL durumun en kısa sürede kaldırılması ve bir kenara bırakılması gerekir” belirlemesinin olduğuna dikkat çeken Hunko, Parlamenterler Meclisi olarak Türkiye’deki referandumu izleme heyeti göndereceklerini, bunların farklı ülkelerden oluşan 30 parlamenterden oluşacağını söyledi. Hunko şunları belirtti: “Göndereceğimiz heyetin içerisindeki 30 parlamenter arasında, bu şartlarda referandumun olmaması gerektiğini düşünenler var. Fakat referandum önemli, buna rağmen biz bu heyeti göndereceğiz.”

‘ÜZERİMİZE HUKUK KİSVESİ ADI ALTINDA BİR SİLAH DOĞRULTUMUŞ DURUMDA’

Doç. Dr. Öykü Didem Aydın da, OHAL’in ilanından bu yana “Üzerimize hukuk kisvesi adı altında bir silah doğrultulmuş durumda” diyerek, temel hak ve özgürlükler için tüm farklılıkları bırakarak bir araya gelinmesi gerektiğini ifade etti.

‘OHAL İLE BİR İHBAR İKLİMİ YARATILDI’

Aydın, ülkeyi 15 yıldır birlikte yönetenlerden birinin yargıç koltuğuna oturmasının hukuk ve vicdani olarak kabul edilemeyeceğini ifade ederek şunları söyledi: “Anayasa yetkisinin KHK’lar ile kullanılmasını vicdan kabul etmez. OHAL’in 16 Nisan Referandumu için bir proje olarak kullanılması kabul edilemez. OHAL ile bir ihbar iklimi yaratıldı, öğrencisinden hocasına, kamu emekçisinden diğerine yapılan ihbarlar ile geniş bir ihbar iklimi yaratılmıştır.”

Aydın, ulusal ve uluslararası raporlarda OHAL sürecinden önce bir hukuksuzluk iklimi yaratıldığına dikkat çekerek, 90’ın üzerinde basın kuruluşunun kapatılması, milletvekillerinin tutuklanması ve birçok hak ihlalinin yaşandığı süreçte de bir demokratik seçim olamayacağının altını çizdi.

‘DEVLET KENDİNE OHAL İLAN EDİYOR DİYE BİR ŞEY HUKUKTA YOK’

İnsan Hakları Derneği Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan da yaşanan sürecin 15 Temmuz sürecinden önce başladığına dikkat çekti. Kürt illerinde yaşan ağır hak ihlalleri, Gar ve benzeri katliamlar ile Davutoğlu hükümetinin düşürülmesinin büyük fotoğrafın parçası olduğunu belirtti. “Devlet kendine OHAL ilan ediyor” sözünün hukukta bir karşılığının olmadığını ifade eden Türkdoğan, şunları söyledi: “OHAL için hiçbir hukuki gerekçe yoktur. Bir hukuki gerekçe bulamıyoruz, Kürt illerindeki savaşta belki bir OHAL’e geçerdiniz ama geçmediniz. 15 Temmuz’daki askerler derdest edilmedi mi, darbe bastırılmadı mı? Neden o zaman OHAL ilan ettiniz? Devlet zaten kendi kurumları ile soruşturmalarını yapar.”

‘OHAL İLE EN TEMEL AYANASAL HAKLAR İHLAL EDİLDİ’

Bazı hakların savaş esnasında dahi rafa kaldırılamayacağını da ifade eden Türkdoğan, OHAL ile birlikte, Anayasanın 15’inci maddesinin 2’nci fıkrasında belirtilen “Kişinin yaşama hakkına, maddi ve manevi varlığının bütünlüğüne dokunulamaz, kimse din, vicdan, düşünce ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz ve bunlardan dolayı suçlayamaz, Suç ve cezalar geçmişe yürütülemez ile Suçluluğu mahkeme kararı ile saptanıncaya kadar kimse suçlu sayılmaz” ilkelerinin OHAL sürecinde ihlal edildiğini söyledi.

 




Kaynak: dihaber

Editör: yeniden ATILIM

Bu haber 879 defa okunmuştur.


Etiketler :

FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER Akademik Haberleri

YAZARLAR
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
HABER ARŞİVİ
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR

Web sitemize nasıl ulaştınız?


nöbetçi eczaneler
HABER ARA
YUKARI YUKARI