Ankara’da son aylarda 20’ye yakın kişi kaçırıldı

Cumartesi Anneleri/İnsanlarının yılardır sürdürdüğü kayıplarını bulma mücadelesini anımsatarak, son aylarda Ankara'da 20'ye yakın kişinin kaçırılıp ajanlık teklifi, dayatmayı kabul etmeyenler ise ölümle tehdit edildiğini duyalım. Sıra bize gelmeden sesimizi yükseltelim!

Ankara’da son aylarda 20’ye yakın kişi kaçırıldığı için İHD’ye başvurdu. Kaçırma olaylarının artarak devam ettiği Ankara’da, kaçırılanlara ajanlık dayatıldı. Dayatmayı kabul etmeyenler ise ölümle tehdit edildi.

1990 yıllarında özellikle bölge illerinde sıkça başvurulan, “kaçırma ve gözaltında kayıplar” olayının benzerleri son dönemlerde sık sık Ankara’da yaşanıyor. Ankara’da İnsan Hakları Derneği'ne (İHD) yapılan başvurulara göre son dönemlerde 20'yi aşkın yurttaş kaçırıldı. Kaçırılan gençlerin çoğu ajanlık dayatmasına maruz bırakılarak sistematik şekilde taciz edildi. Ajanlık dayatmasını kabul etmeyenler ise, ölüm başta olmak üzere çeşitli şekillerde tehdit edilerek, aileleri tarafından baskı altına alınmaya zorlandı.

‘BİZİM İÇİN HEPİNİZ TERÖRİSTSİNİZ’

Kaçırma olaylarının son halkası 3 gün önce 5 Nisan’da Demokratik Haklar Federasyonu (DHF) üyesi Deniz Can Murat’a yönelik gerçekleştirildi. Aynı zamanda lise öğrencisi olan Murat sabah evden çıkarken Eryaman’ın Tunahan Mahallesi 4’üncü Etap denilen yerde kendisini polis olarak tanıtan 3 kişi tarafından 34 FE ile başlayan plakalı beyaz bir araca bindirildi. Oradan da Etlik‘te bulunan boş bir araziye götürülen Murat’a ajanlık dayatmasında bulunuldu. Polislerin ajanlık için kendisine 50 TL para verdiğini aktaran Murat, “Bana ne üyesisin şeklinde soru sordular. Sosyalist Öğrenci Hareketi faaliyetçisi olduğumu söyledim. Onlar da bana, ‘Hepiniz bizim için teröristsiniz’ diyerek cevap verdi. İçlerinden biri, ‘Bizimle çalışırsan hayat şartların düzelir. Sen zaten sefil birisin. Tavuk yerine iskender yersin. Ama bizimle çalışmazsan başın beladan kurtulamaz’ şeklinde tehdit etti” diye konuştu.

‘KAÇIRILDIĞINI KİMSEYE SÖYLEMEZSEN BAŞINA BİRŞEY GELMEZ’

Liseli Öğrenci Birliği (LÖB) üyesi Nebahat Aleyna Sert ise 30 Mart günü kendisini polis olarak tanıtan üç kişi tarafından Kolej Meydan’ı yakınlarında araca bindirilerek kaçırıldı. Kendisini kaçıran polislerin psikolojik baskısına maruz kaldığını belirten Sert, kendisine dayatılan ajanlığı reddettiği için tehdit edildiğini aktardı. Sert, “Beni araca bindirerek Numune Hastanesi ve Mili Kütüphanede staj yaptığım yere götürdüler. Ondan sonra Anka Park civarına kadar dolaştırdılar. Bana ‘Bu yoldan devam ettiğin sürece başına iş açacağız. Ama bizimle birlikte çalışırsan, kaçırıldığını kimseye söylemezsen, başına bela gelmez’ şeklinde tehdit ettiler” dedi. Sert ayrıca, kaçırılıp serbest bırakıldıktan sonra da söz konusu kişilerin kendisini takip ettiklerini söyledi.

‘SONUN BERKİN ELVAN GİBİ OLUR’

Söz konusu kaçırılma olayını yaşayan bir diğer isim de Liseli Öğrenci Birliği (LÖB) aktivisti Hasret İrem Koyuncu oldu. 18 Şubat tarihinde evine giderken polisler tarafından zorla beyaz bir araca bindirilen Koyuncu, “18 Şubat günü eve giderken polis tarafından zorla beyaz bir araca bindirilerek kaçırıldım. Issız bir bölgeye götürüldüm. Kendileri ile çalışıp, ajan olmamı istediler. Götürüldüğüm yerde ailem ve sevdiklerim üzerinden tehdit edildim. Ajanlık dayatmalarını kabul etmezsem her şeyin daha kötü olacağını, söylediler. Onların dediklerini yapmadığım takdirde, tekrar beni bulabileceklerini ve o gün orada yaşananları her hangi birine anlatmam durumunda ise beni yine kaçırıp bir yerde kafama sıkacaklarını söylediler. Sonumun Berkin Elvan gibi Dilek Doğan gibi olacağını tekrarlıyorlardı. Başımıza gelen her şeyden Ankara Emniyeti Ankara valisi ve iç işleri bakanlığı sorumludur” dedi.

Ankara’da daha önce de, HDP Genel Merkez personeli Fahri Yalçın, KHK ile kapatılan Azadiya Welat gazetesi çalışanı Barış Boyraz, Dev-Lis üyesi Türkü Yılmaz ile Ankara’nın Türközü Mahallesi'nde yaşayan Nuh Yalçın adlı yurttaşlar kaçırılarak, benzer tehdit ve dayatmalara maruz kalmıştı.