Çöpten yemek toplamak istemiyorum’

5 yıl önce bugün: 77 yaşındaki emekli, Yunan parlamentosu önünde intihar etti

Yunanistan’da Dimitris Hristulas adlı 77 yaşındaki bir emekli, bugün (4 Nisan 2012) sabah saatlerinde parlamento önünde kendisini vurarak intihar etti. Görgü tanıkları, adamın silahı kendisine çevirmeden önce “Çocuklarıma borç bırakmayacağım” dediğini belirtiyorlar. Yaşlı adam bıraktığı intihar notunda şöyle demiş: “Adalet bulamıyorum. Çöpte yemek aramaya başlamadan önce yaşamıma onurlu bir şekilde son vermek dışında çıkar yolum kalmadı.”

Notun, Lucas Papademos’un mevcut işbirlikçi hükümeti ile Georgios Tsolakoglou’nun rejimi arasında, ülkedeki ekonomik kriz sebebiyle bir paralellik kurduğu belirtiliyor. Tsolakoglou, İkinci Dünya Savaşı sırasındaki Alman işgali döneminde Yunan işbirlikçi hükümetinin başıydı. 

Olay Sintagma Meydanı’nda, bir metro istasyonunun hemen dışında, sabah 9 sularında, alan birçok kişiyle doluyken gerçekleşti.

“Tsolakoğlu’nun işgal hükümeti (Yunanistan’da işgal yıllarında Nazilerin işbaşına getirdiği işbirlikçi hükümet) 35 yılda devletin bir katkısı olmaksızın kendi çalışmamla edindiğim emekli maaşımı silip süpürerek hayatta kalma olanağımı tam manasıyla ortadan kaldırmış durumda.

Dinamik bir biçimde direnecek yaşta olmadığımdan (aslında bir Yunanlı eline kalaşnikof alacak olsa onu ilk takip edenlerden olmak isterdim) ve hayatımı çöpleri karıştırarak yaşamak zorunda kalmadan önce, hayatıma son verecek başka bir onurlu yol göremiyorum.

İnanıyorum ki geleceksiz gençler, bir gün silahlarını kuşanıp, tıpkı 1945’te İtalyanların Mussolini’ye Milano’nun Pireto Meydanı’nda yaptıkları gibi bu hainleri de (mevcut hükümet) Sintagma Meydanı’nda bacaklarından asacaklardır.”

Emeklinin Atina’da eskiden eczane sahibi olduğu, burayı daha sonra satmak zorunda kaldığı belirtiliyor. Şok içindeki Yunan halkı, olayın ardından Sintagma Meydanı’nda toplandı. Yaşlı adamın cenazesi alkışlarla kaldırıldı ve cenazenin ardından Alexis Grigoropulos’un polis tarafından öldürülmesi sonrasında yaşananlara benzer bir protesto gösterileri gerçekleştirildi.

‘Sıra Kimde?’

Halk, yaşlı adamın yaşamına son verdiği yere çiçekler ve “Kemer sıkmak öldürüyor,” “İntihar değil, cinayet” ve “Sırada kim var?” şeklinde notlar bırakıyor.

Yunan Sağlık Bakanlığı’nın verilerine göre, ekonomik krizin başlangıcından bu yana, ülkedeki intihar oranlarında ciddi bir artış var.

Ekonomik kriz öncesinde Yunanistan 100 bin kişide 2,8 ile AB’deki en düşük intihar oranına sahipti. Şimdi ise, rakamlar neredeyse iki katına çıktı. Polis raporları 2010 ve 2011’de 600’ün üzerinde vaka bildiriyor. İntihar girişimleri de zirve yapmış durumda.

Geçtiğimiz Salı günü, 38 yaşındaki Cezayirli bir adam, Girit adasında intihar etti. Bir süredir işsizdi. Mali zorluklar ikinci kattaki evinin balkonundan atlamasına sebep oldu.

Özel sektörde de, özellikle küçük işletmelerde işler kamudakinden farklı değil; son birkaç ayda, birçok işletmeci intihar etti.

Yabancı yatırımcılara borç ödemelerini sağlama almak amacıyla, Yunanistan kamu harcamalarında ciddi kesintilere gidiyor ve kamuda ücretler ve emekli maaşları neredeyse yüzde 40 düşülüyor. İşsizlik oranı ise yüzde 21’e varmış durumda.

‘Öldüren Kemer Sıkma’ tüm AB’ye yayılıyor

Yunanistan, kemer sıkma politikaları sebebiyle intihar oranlarının zirve yaptığı tek ülke değil. Komşu İtalya’da, 78 yaşındaki bir kadın, aylık emekli maaşının 800 Avro’dan 600 Avro’ya düşürüldüğünü öğrenince, kendisini üçüncü kattaki dairesinden aşağı attı. Yaşlı kadının oğlu “Hükümet hepimizi daha da yoksullaştırıyor, oysa ağır borç yükü altındaki biz işçilerin ve küçük işletmelerin aksine zenginlere hiç dokunmuyorlar,” açıklamasını yaptı.

Roma’da ise bir esnaf kendini astı. İntihar notunda “ekonomik sıkıntılar artık dayanılmaz hale geldi” diyordu. Daha önce de kuzey İtalyalı iki adam, iki ayrı vakada yine mali sıkıntılar sebebiyle kendilerini ateşe vermiş ve ciddi yanıklarla ağır yaralanmıştı.

İtalya da Yunanistan gibi, kemer sıkma politikaları sebebiyle artan durgunluk ve yükselen işsizlikle mücadele ediyor. Bu politikalara kamu harcamalarında ciddi kesintiler, vergi artışları ve emeklilik reformları dâhil. Roma ayrıca halkın tepkisine sebep olan bir iş yasasını da geçirmeye çalışıyor. Yasaya göre, şirketlerin çalışanları işten atması kolaylaşacak.