Bugun...



Komün Yaşıyor

18 Mart 1871’de Paris halkı baskıcı ve kalleş hükümete karşı ayağa kalktı, devrimci bir komün kurdu ve kızıl bayrağı Hôtel de Ville üzerinde baş eğmezce dalgalandırdı. Bu olay tüm kıtaya şok dalgaları gönderdi: silahlı yurttaşlar işçi sınıfı mahallelerine barikatlar kurar ve hükümet görevlileri geri çekilirken, Işığın Şehri Versaillais bir anda halkın eline geçti

facebook-paylas
Tarih: 20-03-2017 05:36

Komün Yaşıyor

Komün Yaşıyor

 

ROAR Kolektifi

 

18 Mart 1871’de Paris halkı baskıcı ve kalleş hükümete karşı ayağa kalktı, devrimci bir komün kurdu ve kızıl bayrağı Hôtel de Ville üzerinde baş eğmezce dalgalandırdı. Bu olay tüm kıtaya şok dalgaları gönderdi: silahlı yurttaşlar işçi sınıfı mahallelerine barikatlar kurar ve hükümet görevlileri geri çekilirken, Işığın Şehri Versaillais bir anda halkın eline geçti.

 

Sonraki iki ay boyunca, Paris proletaryası mahalle meclisleri ve üretici dernekleri kurarak, hemen geri çağrılabilecek ve maaşı yüksek olmayan delegeler seçerek ve kamusal eğitime ücretsiz erişim, göçmenlere vatandaşlık vermek ve işyerlerini işçi denetimi altında yeniden açmak gibi temel reformları hayata geçirerek kendi kaderini ellerine alırken, Fransız başkentinde devlet iktidarı buharlaştı.

 

Komün sonunda Versailles hükümeti karşısında yenildi ve bu yenilgiyi 30.000 Komünar ile silahsız yurttaşın katledilmesi izledi. Fakat Versaillais’ın tüm gücüne ve intikamcılığına rağmen Komün ölmedi—fikir varoluşunu kendisine has şekilde devam ettirdi ve şehitlerinin fedakarlıklarında, hayatta kalanlarının arzularında ve öncü teorisyenlerinin eserlerinde, gizliden gizliye yaşamayı sürdürdü.

 

Sonrasında sol bugün olduğu gibi sekter bölünmelere uğradı ama tüm sosyalistler, komünistler ve anarşistler şu noktada aynı fikirde görünüyordu: Komün, sınıfsız bir toplum kurmaya dönük gelecekteki tüm girişimler için bir köşe taşı haline gelecekti—ne kapitalizmin ne de devletin olduğu gerçek bir demokrasi kurmaya dönük tüm çabalar, eninde sonunda 1871 hareketinin bıraktığı mirasla başa çıkmak zorunda kalacaktı. Kropotkin’in söylediği gibi, “‘Paris Komünü’ adı altında gelecek devrimlerin başlangıç noktası olacak yeni bir fikir doğmuştu.”

 

Bugün, yeni bir aktivist ve devrimci kuşağı, komün hayalini yeni bir mücadeleler dalgası içinde dirilterek, Komün’ün anısını 20. yüzyıl devlet sosyalizminin boğucu dogmasından kurtarmaya koyulurken, özgün olayın yankısı yerkürenin dört yanında hissedilmeye devam ediyor.

 

Bu tarihi günde Komün’ün mirasını, Komünarların bıraktığı yerden devralan çağdaş mücadelelerden bazılarına—Rojava’nın özyönetimli kantonlarından Venezüella’nın komün meclislerine, Güney Kore’nin Gwangju Ayaklanması’ndan Meksika’nın Oaxaca Komünü’ne, Durban’ın gecekondu mahallelerinden Barselona kent meclisine ve 1960’ların Amerika’sındaki komünlerin “yeraltı demiryolundan” günümüz ABD’sindeki komüncü ve kooperatifçi harekete—yakından bakan yeni sayımız Revive la Commune! ile kutluyoruz.

 

Bu tarih boyunca kadınların oynadığı merkezi rolün yanı sıra yerkürenin dört bir yanında komünlerin bağımsız gelişiminin de altını çizen bir şekilde, yerli toplumlarından itibaren komün formunun soy kütüğünün izini süren bu sayı, aynı zamanda, komünün dekolonizasyonunu hedefliyor ve müşterek yeni bir yaşamı teorize, tahayyül ve inşa etme girişimlerini uzundur yaralamış olan patriarkal ve Avrupa merkezci dünya görüşünden kurtarılması amacını güdüyor.

 

Sermayenin ve devletin kendilerini istikrarlı bir toplumsal düzenin çekirdeği olarak yeniden üretme mücadelesi verdiği ve gezegenin yaşam destek sistemlerinin hızla çöküş noktasına yaklaştığı içinden geçmekte olduğumuz bu kriz zamanlarında, özgür ve sınıfsız bir toplum ve akla dayanan, kooperatif ve ekolojik bir üretim tarzının geliştirilmesi mücadelesi ile içsel olarak bağlantılı olan komünün diriltilmesi hedefi, günün en ivedi emri haline geliyor.

 

Devrimci geçmişin yankılarının tehlikedeki bir geleceğin aciliyetleri ile buluştuğu bu tarihsel kesişim noktasında, Komün, küllerinden yeniden doğan bir Anka kuşu gibi, anımsatıcı gök gürültüsü tüm dünyanın duyacağı şekilde bir kez daha gürleyerek, ayağa kalkmak zorunda:

 

Vive la Commune!

 

Yaşasın Komün!




Kaynak: Dünyadan Çeviri:Serap Güneş

Editör: yeniden ATILIM

Bu haber 1025 defa okunmuştur.


Etiketler :

FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER Çeviri Haberleri

YAZARLAR
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
HABER ARŞİVİ
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR

Web sitemize nasıl ulaştınız?


nöbetçi eczaneler
HABER ARA
YUKARI YUKARI